Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
● Devlet mi? ● Evlat mı? ● İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. ● Baba gibi devlet Ana gibi nimet Evlat gibi servet bulunmaz. Hz Ali~ ●OSMANLILARDA ŞEHZADE KATLİ meselesini doğru anlayıp değerlendirebilmek için öncelikle İslâm-Osmanlı hukuku ve siyaset geleneğini bilmeye ihtiyaç vardır. Hadisenin çok esaslı tarihî, siyasî ve hukukî sebepleri bulunmaktadır. İktidarın, hanedan mensuplarının müşterek malı olduğu yolunda eski Türk siyasi geleneği (ülüş sistemi) vardır. Bu gelenek, tarih boyu menfi neticeler doğurmuş, ülkelerin parçalanmasına ve Türk devletlerinin yıkılmasına sebebiyet vermiştir. Osmanlı Devleti'nde de bu geleneğin tesiriyle başlangıçta muayyen bir veraset sistemi yoktu. Güçlü ve talihi de yaver giden herhangi bir şehzade padişah olabilirdi. Nitekim hayattaki hemen her şehzade arkasına düşman devletlerin de desteğini alarak ayaklanmış, binlerce insan ölmüş, ülke harap, millet perişan olmuşu. ● Avusturya elçisi Busbecq, İslâmiyet'in Osmanlı hanedanı sayesinde ayakta olduğunu, hanedan yıkılırsa dinin de yıkılacağını, din ve devletin selametinin evlattan daha mühim görüldüğünü söylemektedir. Bir kere bu idamlar pozitif hukuka, yani Fatih Kanunnâmesi'ne uygundur. Dolayısıyla şeklî hukuka göre meşrudur. Ancak bu Kanunnâme, Osmanlı hukukuna hâkim olan şer'î esaslara uygun mudur? Olmadığı kanaatini taşıyanlar var. Uygun oluğunu savunanlar da var. Gerçekten İslâm hukukunda kanunsuz suç ve ceza olmayacağı gibi, ileride suç işlemesi ihtimaline binaen kimseye ceza verilemez. Ne var ki, İslâm hukuku, hükümdara bir takım suçlar ihdas edebilme ve bunlara cezalar koyabilme salahiyetini tanımıştır. Buna ta'zir denir. Padişah bir kimseyi bu çerçevede cezalandırabilir ve bu İslâm hukukuna aykırı değildir. Siyaseten katl, yani devlet başkanının, devletin birliği ve milletin dirliği için yaşaması zararlı görülen kimseleri öldürtmesi de ta'zir cezalarındandır. Bütün monarşilerde olduğu gibi, İslâm hukukuna göre de devlet başkanı yani padişah, yargı gücünü elinde tutar. Bir başka deyişle padişah başhakim mevkiindedir. Kadılar, ona vekâleten dava dinler ve onun namına hüküm verirler. Böyle olunca padişahın dava dinleyip, gerekirse suçluları cezalandırması hatta idamına hükmetmesi mümkün ve meşru idi." ● Osmanlıların, gerek önce ve gerekse kendi devirlerinde yaşanan tecrübelerden ders alarak, bu musibete uğramamak için, bizzat aile mensuplarını feda etmekten gayri bir yol bulamadığı anlaşılmaktadır. Bu çerçevede, "Fatih Sultan Mehmed Kanunnâmesi"nde, şehzade katlini düzenleyen bir hüküm vaaz etmiştir. "Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür" mealindeki Kur'ân-ı Kerim âyeti ve gerektiğinde umumî menfaat için hususî menfaatin haleldâr edilebileceğine dair şer'î prensip, şehzade katlinin hukukî mesnedi olmuş; İslâm hukukçularının ekserisinin bu müesseseye cevaz verdikleri, mezkûr maddede sarahaten ifade edilmiştir. ● Hiçbir padişahın sınırsız yetkisi yoktur. Allah'ın yasakları başladığı an Hünkar kanunları son bulur. Nizam kanunlar nazarında sağlanır fakat Türklerden gelen Kut anlayışı sebebiyle padişahlar Şeyhülislamlık vazifesine karşı boyunlarını kıldan ince tutarlar. İşte sıradan birkaç örnek: Meşhur Bursa Kadısı Emir Sultan’ın Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid’i mahkemeden kovması... İlk İstanbul Kadısı Sarı Hızır Çelebi’nin, Rum Mimar İpsilanti Efendi’yi bildiğince cezalandıran Fatih Sultan Mehmed’i, şeriatın kısas hükmü gereğince aynı cezaya çarptırması... Zembilli Ali Cemali Efendi’nin, Yavuz Padişah’ı tahttan indirmekle (hal fetvası) tehdit edip, Hıristiyan ve Yahudi azınlığa yönelik şiddetli bir kararından vazgeçirmesi... ● Benim de aklıma gelen soru eminim sizin de şu an zihninizden geçti. III. Mehmet zamanında 19 tabut çıktığını ve çoğunun çocuk hatta bebek yaşta öldürüldüğünü yazmayan tarih sayfası yok. Bu isyan eden şehzadelerle ilgili bir konudur. Ama bir de çocuklar var. Onlar neden öldürülüyor? Suçsuz ceza olur mu? Yazarın bu konuda objektif davrandığına inanmasam da büyüyüp isyan etme ihtimallerini ve devletin nizamında şer naziresi olan paşaların çocukları kullanması ihtimalini gerekçe sürmüş. ● "Hükmen şehit" olan biri hakkında ileri geri konuşulmaz. Böyle biri mücbir sebep olmadan değil oğluna, karıncaya bile kıymaz. Şehzade katli meselesini doğru anlamak lazım. Tarih insanların elinde koca bir hazinedir. Fakat tarih yazmak ise koca bir silahtır. O yüzden doğru kaynaklardan okumak gerek. Bir sonraki incelemeye kadar sağlıkla kalmanızı temenni ediyorum.
Osmanlı'da Şehzade Katli
Osmanlı'da Şehzade KatliYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2014321 okunma
··
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.