"Köyün içinden tepeye tırmanırken, zarif bir köylü çocuğu geliyor. Ne güzel şey... Beraberce tırmanıyoruz çakallı kayaklı patikayı...
- Burası amca diyor.... 1. Murad Camii...
- Kimdi 1. Murad, diyorum...
- Bilmem ki amca, diyor...
Şaka ediyor sandım. Belki karıştırıyor düşüncesi ile " Sen diyor sordum. İlkokulu bu sene bitirmiştim, Yıldırım Beyazıd ismini duymadın mı?..."
- Bize öğretmenler, diye cevaplıyor..
- Osmanlı Devleti'ni kuran kimdi çoçuğum.. Osman Gazi adını da işitmedin mı?
-Onlar da kim ola, diye konuşuyor..
Sonra bu kale gibi Türk'ün yunan a namus nöbetini tutan câmiinin yanından yukarı doğru kıvrılıyor... " Gel hele bak neler var..." diye sesleniyor. Yanına geldiğim an aşağı gösteriyor...
- Bak şuraya diyor. Orası eski yunan limanı mermerli hâlâ yerinde... Hâlâ sığınak olarak kullanılır...
Heyecanla devam ediyor.
- Sol taraftaki harabeler var ya, orada vaktiyle yunan bayramları yapılırmış... ve anlatmaya devam ediyor.
Soruyorum:
- Peki, şu ta ileride, aşağıda kazılan yer neresi...
Lütfen inanınız. En ufak telaffuz hatası yapmadan cevaplıyor:
- Orası, filozof Arizto' nun mektebi imiş... Adına Jimnazyum derler... Öğrencileri orada eğitirmiş...
Hemen soruyorum yeniden:
- Senin mektebinde 1. Murad'ı öğretmediler mi?
-Amca kimse senin gibi, bu adamları sormadı bana...