Gönderi

Bu kitapları okuyun! (Hacı YAKIŞIKLI)
Başta Kur’an-ı Kerim okunmalı elbette, çünkü tüm kitaplar sadece bir kitabı anlamak için okunur. Tüm kelimeler sadece bir kitabın etrafında döner durur! O kitap Kur’an’dır! Elimizde Allah’tan bize gelen başka bir kitap yok, diğerleri insan eliyle tarumar edilmiş ve az bir bedel karşılığında satılmış! Dün Tevrat’ı ve İncil’i bozuk para gibi harcayıp satanlar; bugün insanı ve insanlığı harcıyor! Şayet güçleri yetseydi yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i de değiştirirlerdi. “Onu biz indirdik, biz koruyacağız” diyen bir irade karşısında sonsuzluk bile aciz kalır. Yüce Rabbim iyi ki dinimizi insanların eline bırakmamış. Aynısını 15 Temmuz’da da gördük. O gece bir rahmet eli etrafımızda dolaştı ve Allah’ın izniyle imanlı göğüsler tanklara dayanıp onları durdurdu. NECİP FAZIL KISAKÜREK; “Sanat Allah’ı aramaktır” der. CAHİT ZARİFOĞLU; “Ben her şeyden önce Müslüman bir şairim” diye söyler. Bu tarifler çok doğrudur. Allah’ın -hâşâ- olmadığı bir sanatı biz elimizin tersiyle iteriz. Şiir bizi İslam’a aykırı bir yola itiyorsa tüm süslü kelimeler sadece birer bataklık gülüdür. Şöyle aklıma gelen birkaç kitabı sayayım: Necip Fazıl Kısakürek, Çile isimli kitabı! Üstadın tüm şiirleri bu kitaptadır. Cahit Zarifoğlu, bütün şiirlerinin toplandığı tek bir kitap var. Bunun yanında hikâyeleri ve anı kitabı var, hepsini okuyun, çok samimi yazılmış. İSMET ÖZEL, yine tüm şiirlerinin toplandığı kitabı var. Bir de “Şiir Okuma Kılavuzu” eseri okunasıdır. İsmet Özel çok farklıdır, anlamak uzun bir süreç gerektirir. Siz zoraki anlamaya çalışmayın, üzerinizde bıraktığı etki farklı bir bakış açısı yakalamanızı sağlayabilir. ÖZDEMİR ASAF’ın kitaplarında tam bir kelime işçiliği görürsünüz. Tüm kitaplarını alın, kelime dünyanızın sayısal olarak değil de mana olarak arttığını fark edersiniz. CAHİT SITKI TARANCI, CAHİT KÜLEBİ, ORHAN VELİ KANIK okunabilir. Tabii ki tavsiye ettiklerimizin bütün yazdıklarını veya şiirlerini “onaylıyor” değiliz. Mesela Orhan Veli’nin “Rakı şişesinde balık olsam” mısrası iğrenç ötesidir. Yani kitapları okurken “aklınızı ve ruhunuzu” kullanmayı unutmayın! O yüzden başta Kur’an’ı tavsiye ettik, çünkü bizim çıkış noktamız odur. MEHMET AKİF ERSOY’un Safahat’ını okurken yanınızda FERİT DEVELLİOĞLU’nun Osmanlıca-Türkçe Sözlüğü bulunmalı! Bu sözlüğü sahaflardan ucuza bulabilirsiniz, bir miktar kalındır. Profesör MEHMET KAPLAN’ın 1969’da yazdığı “Büyük Türkiye Rüyası” kitabı okunmalı. Bakmayın akademisyen olduğuna, Türkiye’yi ve toplumu çok iyi analiz eder. Kitap eski, fikirler yenidir. İSKENDER PALA özellikle Osmanlı Dönemi Divan Edebiyatı’na ilgi duyanlar için güzel bir başlangıç olabilir. Eğer bir kitabını severseniz adım adım diğerlerini de okuyun. ŞEYH SADİ ŞİRAZİ’nin “Bostan ve Gülistan” muhakkak okunmalı, ruhu dinlendiriyor. EMİNE ŞENLİKOĞLU’nun “Gençliğimin İmanını Sorularla Çaldılar” kitabını alın. NAZAN BEKİROĞLU’nun “Yusuf ve Züleyha” kitabını alıp bir çırpıda okuyabilirsiniz. Bizim cenahın yazarı değildir ama farklı bir eser okumak istiyorsanız OĞUZ ATAY’ın “Tutunamayanlar” romanını okuyun. Ama sabırla okumanız lazım, romanın her yerini anlamanız mümkün değil, zaten kendisinin “anlaşılmak” gibi bir derdi yok! Eserin sonunda “bir kenara itilmiş” insanların yavaşça yanınıza geldiğini görebilirsiniz. HÜSEYİN NİHAL ATSIZ’ın “Bozkurtlar’ın Ölümü” kitabı okunmalı, CENGİZ AYTMATOV’un “Selvi Boylum” okunabilir. Aytmotov’unki biraz da teknik olarak güzeldir. İç sesler falan! Filmi de çekildi ama müstehcen öğeler var maalesef! Şinasi, Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem, Namık Kemal, Tevfik Fikret, Mehmet Rauf, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi isimlerden kesinlikle UZAK DURUN! Bunları edebiyat dalında uzmanlaşmak isteyen kişiler okusun; kitaplar fena halde sıkıcıdır, bazılarından ideoloji fışkırır, çoğu batı özentisidir. Tekrar söyleyeyim, tavsiye ettiğim kitapların her cümlesine kefil değilim, aklınızı kullanarak okuyun! Ayrıca yazıyı yazarken direkt zihnime ilk gelenleri yazdım, kütüphaneye falan bakmadım! Daha ismini yazmadığım birçok kıymetli yazar var, hatta illa yazmam gerekip de unuttuklarım vardır. Haklarını helal etsinler, başka bir yazıda onlara da yer veririz. Tüm bu tavsiye edilen eserleri okuduktan sonra zaten kendinize yeni bir yol bulursunuz. Yeni kitapları ve yeni yazarları artık kimsenin tavsiyesine gerek duymadan kendiniz keşfedebilirsiniz. Evet, okumak güzeldir; lakin yaşamak daha güzeldir. Hem okuyup hem yaşamak ise paha biçilemez. İşte o, Peygamberimizin(sav) güzel yoludur. Hacı YAKIŞIKLI 17.09.2016
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.