Gönderi

Mustafa Kutlu’nun "Ya Tahammül Ya Sefer" Kitabından ; "Bizim hareketimiz mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır...” "Özgürlük, perdeleri dalgalandıra dalgalandıra içeriyi boşaltıyor.” "En kutlu seferin bileti Azrail’in elinde ne yazık ki. O yüzden gittiği yere kadar tahammül. Gidemediği yerde beyaz bir gömlek kâfi.” "İçinde olması gereken bir şeyin kaybından hangi mağaraların ücrasına saklandığımı, oradan hiç çıkmamak üzere kendime davalar aradığımı anlıyorum. Her şeyi tamamlayacak olan o şey. Ancak onunla varolabilirim. Irmak bir başlangıç. Bir düş. Ama bir yol ve bir yoldaş. Ne tabiat parçası, ne çiftlik hayali. Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de.” "Cemiyetin vahşi, zehirli bitkilerle dolu, her dalında uğursuz baykuşların mânâsız telkinler yaptığı sık ağaçlı ormanlarında çetin yolculukların başlangıcı için sabahı beklemeyiniz. Sabahı beklemek öğleni, öğleni beklemek akşamı beklemek gibi bir ruh gevşekliğini doğurur.” "Evet hayatın zaruretleri ayaklarımıza dolanmış zincirlerdir ve ızdıraplarımıza çeşni katarlar. Fakat bu vahşi sahayı geçmek için hiçbir zaruret kâfi bir mazeret değildir. Ruhumuzu aldatmayalım, ebedî gayeye ihanet etmiş oluruz.” "Durduğumuz noktada inançlarımızın eskidiğini, yabancılaştığını hiç tecrübe etmediniz mi? En acı kayıp budur: Gerilemiş ruhların mütemadiyen tavizler vererek hayatla, zaruretle uyuşmaları...” "Neslimizin nasipsizliği aradığının ne olduğunu tanıtacak bir mürşide rastlamamış oluşudur, devrimiz makine gıcırtısının ahlâk ilahilerini susturduğu devirdir." "Bizim ahlakımız hörmet, hizmet ve merhamet prensiplerini kendinde birleştiren aşk ahlakıdır.” "İçimizdeki aslanların yelelerini okşamaya başladığımızda kaleleri terk ettik." “Bir kere taviz verildi mi, asla çiğnenmemesi gereken unsurlar bir kere gözden çıkarıldı mı, kalbin aynası bir yerinden çizildi mi, kefareti büyük oluyor.” “Evvelâ insana kıymet vermemiz lâzımdır. Kur'ân-ı Kerim'in insanı eşref-i mahlûkat sayan hükmüne hürmetten başka kurtarıcı yolumuz yoktur.” “Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz.” “Baş dik, gözler ilerde, kalbin çarpıntısı ve ruhun yükselişi: Hak'tan yanayız. Ah ne kadar tatlı, biz de Hak'tan yanayız, daha doğrusu herkes Hak'tan yana. Siz kiminle birlikte Hak'tan yanasınız?” "Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de." “Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır...”
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.