Gönderi

Umutkanlık / Balzaymır Salgını
Televizyonun sesini sonuna kadar açtım. Az sonra sağlık bakanının basın açıklaması başlayacaktı. Sabırsızca etrafıma bakınırken pencere pervazındaki kuş yuvası gözüme ilişti. Yuvadaki çatlak yumurtaya anlamsızca bakarken televizyondaki gür bir ses konuşmaya başladı: "Çok kıymetli, saygıdeğer vatandaşlar; Birkaç hafta önce yurdumuzda ortaya çıkan balzaymır salgını an itibariyle, ne yazık ki dünyanın dört bir yanına yayılmış bulunmaktadır. İlk olarak anadolumuzda ortaya çıkan bu salgın hastalık, henüz kesin olarak tespit edemediğimiz bir yolla, hızla yayılarak tüm dünyayı etkisi altına almış bulunmaktadır. Suriye, Filistin, Doğu Türkistan ve Afrika gibi bölgelerde, salgının daha yavaş yayıldığı da bize gelen bilgiler arasındadır. Bunun da nedeni henüz saptanmış değildir. Son günlerde sosyal medyada, salgın hastalığın "sevgi" yoluyla yayıldığına dair birtakım söylentiler mevcut. Sağlık bakanlığımızın da bu konuda kesin olmamakla beraber, ciddi şüpheleri bulunmaktadır. Bu sebeple lütfen sevgi gibi duygulardan uzak durmaya çalışalım. Bu konuda sizlere en kısa zamanda tekrardan açıklama yapacağız. Bu vakte kadar sizlerden istirhamımız, bizim dışımızdaki kaynaklardan gelen bilgilere itibar etmemeniz ve paniğe kapılmamanızdır. İnşallah her şey düzelecek, sıhhat, huzur ve mutluluk ülkemizde yeniden tesis edilecek." Bakanın bu son cümlesiyle ekranda bir anda kargaşa çıktı. Bakanın söylediği bu son cümle onun da umutkanlığa kapıldığına dair bir işaretti. Balzaymır salgını bakan dahil birçok insanı etkisi altına almıştı. Ekrandaki basın mensupları da bunun farkına varmışlardı. Bu sebeple korkuyla kaçmaya başladılar. Basın mensupları birbirlerini ezerek kaçmaya çalışırken, astronot kıyafetlerine benzeyen kıyafetleriyle sağlık ekipleri geldiler ve umutkanlık belirtileri gösteren bakanın üzerine çullandılar. Birbirlerini ezen insanların çığlıkları eşliğinde bakan, yaka paça ambulansa sürükleniyorken yayın kesildi. Gördüklerim ve duyduklarım dolayısıyla bir hayli korkmuştum. Ellerimin titrediğini hissetmeye başladım. "Hemen" dedim. "Hemen, kapı pencere ne varsa kilitleyip, evimde saklanmalıyım." Telaşla kapıya koştum ve anahtarı iki kez çevirdim. Mutfak perdelerini çektim. Salonun penceresinin perdesini çekerken pervazdaki kuş yuvası yeniden dikkatimi çekti. Yumurta hafif hafif sallanıyordu. Minnacık bir yavru yumurtadan çıkmaya çalışıyordu. Yumurta birden aralandı ve yavru kuşun sevimsiz kafası göründü. Korkuyla, hemen perdeyi kapattım. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Kendimi en yakın koltuğa attığımda, içimde bir şeylerin değiştiğinin farkındaydım. Umut, bir zehir gibi kanıma karışmaktaydı. Kalbimdeki korku bir anda silindi. Asık suratıma istemsizce bir gülümseme geldi. Bir rüya hâli çöktü üstüme. Balzaymır kısa süre içerisinde hepimizi ele geçirecekti, buna emindim. Ve bu kaybetmemiz gereken bir mücadeleydi. Buna da emindim. Emin olduğum son şey ise bu salgını tetikleyen şeyin sadece sevgi olmadığıydı. "Dünyayı iyilik kurtaracak" sözü zihnimin en ücra köşesinden gelip dudaklarıma yerleşti: "Dünyayı iyilik kurtaracak" Bir zaman sonra yarı baygın bir şekilde yerimden kalktım ve çalışma masama gittim. Üzeri tozlanmış defterimi açtım ve köşede duran kalemimi elime aldım. Tüm vücuduma yayılmış umutkanlık zehrinin kalemime verdiği yetkiye dayanarak yazdım: "Yumurta kırıldı."
··
6 görüntüleme
Esther. Sema okurunun profil resmi
Çok beğendim ancak çok kısa olmuş. Bunu biraz daha uzatmalısınız diye düşünüyorum. Yetmedi:/
Fatih okurunun profil resmi
Kısa olursa daha etkileyici olur diye düşünmüştüm ama dediğiniz gibi biraz eksik bırakmış olabilirim. Yorumunuz için teşekkür ederim
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.