Gönderi

Ünlü yazarların "garip" takıntıları
Victor Hugo Efsane yazarlardan Hugo, biraz abartılı şekliyle beğenilme takıntısındaydı. Öyle ki yaşlanma etkilerini azaltmak için her sabah buzlu suyla yıkanırdı ve sesi hep güzel çıksın diye çiğ yumurta içerdi. Dış görünüşü için de her gün mutlaka berbere gider ve gün içerisinde uzun süre ayna karşısında kendini süzerdi. Friedrich Schiller Yazarken masasında çürük bir elma olmazsa kesinlikle yazamazdı. Doğayı tasvir eden şiirler yazan Schiller, bu elmayı kokladığında başka diyarlara gidiyor ve doğada geziniyor gibi hissediyordu. İlham almak için elma yetmediğinde, banyoya kapanır ve suyun altında ilham gelmesini beklerdi. Francis Scott Key Fitzgerald Fitzgerald de, alkol olmadan yazamayanlardandı. Mutlaka elinde kadehiyle ilhamını beklerdi. Ancak bağımlılığa dönüşen bu huy, 44 yaşında hayatını kaybetmesine sebep oldu. James Joyce Joyce, yatağına yüzüstü uzanır; büyük mavi kalemi ve mutlaka beyaz giysiler içinde yazardı. Bu düzen sağlanmazsa yazamazdı. Truman Capote Capote da tıpkı James Joyce gibi yatarak yazardı ve mutlaka gündüzleri çay – kahve, akşamüstüne doğru nane çayı, ardından sherry, gece de martini içerdi. Çok fazla sigara tüketiyordu. Uğursuzluk olduğuna inandığından aynı küllükte iki sigaradan fazla söndürmezdi. O küllük mutlaka boşaltılmalıydı. Capote’in takıntıları bu kadarla bitmiyordu; iki rahibeyle asla aynı uçağa binmez, Cuma günleri asla bir işe başlamazdı. Tanıdıklarının telefon numaralarının rakamlarını toplar, eğer sonuç uğursuz rakamı çıkarsa o kişiyle bir daha kesinlikle telefonlaşmazdı. Charles Dickens Dickens, yatarken yüzü kuzey kutbuna bakacak şekilde yatardı. En fazla vakit geçirdiği yer de kimsesizler morguydu. Mark Twain Twain, insomnia hastasıydı. Geceleri uyuyamadığından lehine çevirerek mecburen yazıyordu. Ancak aniden alakasız yerlerde uyuyakalıyordu. Deliksiz bir uyku uyuyamadı, ama mükemmel eserler verdi. Honore de Balzac Balzac, günde 50 fincan kahve içiyordu. Hatta kahve yapacak birisi yoksa, kahve çekirdeklerini çiğnerdi. Henry David Thoreau Thoreau, temizlik konusunda özensizdi. Nadiren banyo yapıyordu ve neredeyse saçlarını hiç taramıyordu. Ayrıca yamalı giysiler giymeyi tercih ediyordu. Ernest Hemingway Hemingway, iyi bir aşçıydı. Özellikle yazarlık konusunda ölümden besleniyordu. Özetle avcılığa düşkündü. Avladığı şeylerle mükemmel sofralar kurardı. Silahlar can alıcı noktasıydı. Av tüfeğiyle vurduğu son av ise kendisiydi. Virginia Woolf Woolf, hayatını psikolojik sorunlarla geçirdi, neredeyse hep yataktaydı. Ancak tüm bunlara zıt olarak bir özelliği vardı; konuşmak. Ama çok konuşmak. Hatta bir keresinde aralıksız 48 saat konuşmuştu.
·
13 views
Ülkü Acar Ciner okurunun profil resmi
Thoreau ile Hugo 'nun aynı evde yaşadığını düşündüm de bir an, yazar olsaydım bundan güzel bir öykü çıkardı. 😂 Günaydınlar. 🍀
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.