Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

180 syf.
·
Puan vermedi
"Hey yabancı, ben zaten yıllardır içime dönüktüm.."
Bu romanı okuma sebebim sadece bir alıntısını görmüş olmamdı. #61603268 ••• Dikkat! Spoil içeren alan.. ••• Rilke ve Malte üzerine.. Rilke'nin otobiyografik romanı olarak tanımlanan eser, yazarın kendi yaşamından pencereler açmaktadır. Olay sıralaması olmaması da bu romanı diğer romanlardan ayırır. Rilke de bu yüzden olacak ki eserini roman olarak görmez. Mutsuz bir evliliğin oluşturduğu aile içinde büyümenin zorluğunu çeker. En sonunda aile boşanır ve annesi Rilke'yi yanına alır. 6 yaşına gelene kadar annesi tarafından kız elbiseleri giydirilerek büyütülür. Annesine karşı duyguları karmaşık bir hal alır, nefret ve sevgi arasında sıkışmıştır. Annesinin en büyük katkısı Fransızca'yı öğretmesidir. Rilke'nin hayatında dönüm noktalarından biri Lou Salomé ile tanışmasıdır. Her ruhsal çöküntüsünde sığınacak bir liman olur. Bir başka nokta ise Rilke'nin evlenmesidir. Çevresi tarafından evleneceğine ihtimal verilmezken ve bu evliliğin yazarın ruh sağlığı açısından yanlış olacağını düşünen Salomé'nin karşı durmasına rağmen 1901'de heykeltraş olan Clara Westhoff ile evlenir. Bu evlilik onlar için " iki yalnızlık"tan kurulu olacağını bilirler. (Ruth isimli bir kızları olur.) 1904'te Malte Laurids Brigge'nin Notları'ni kaleme almaya başlar, 1910'a kadar sürer. Yazarın kendi yaşamını anlatan bu roman dünya edebiyatında önemli eserlerinden biri olur. Çünkü hepimizin bildiği klasik romanlar gibi değildir. Konusu ve olay sıralamaları yoktur bu sebeple yazılanları birkaç cümle ile aktarmak neredeyse imkansızdır. Bununla ilgili olarak Rilke bir mektubunda: "Sanki bir çekmecede darmadağın kağıtlar bulunmuş da ilk anda bir şey bulunmadığı için onlarla yetinilmek gerekiyormuş gibi bir durum bu. Sanatçı gözüyle, kötü bir birim, ama insan açısından mümkün. Bunların ardında ortaya çıkan şey, birbiriyle bağıntılı güçlerin hayal meyal ilişkisi ve bir çeşit hayat eskizi." diyerek dile getirir. Malte 28 yaşında bir şairdir, ruhsal durumu iyi olmayıp sürekli bir huzursuzluk hakimdir hayatına. "Görmeyi öğreniyorum!" der Malte, görünenden çok görülmeyeni merak eder, bunu kendine yüklenmiş bir sorumluluk gibi sahip çıkar. "Bir sürü insan var ama çok daha fazla çehre var, çünkü her bir insanda birden çok var. (...) birden fazla çehreleri olduğuna göre, öbürleriyle ne yapıyorlar?" Malte korkuyor ama onun korkusu herhangi bir varlığa ya da duruma karşı değil. O korkunun kendisinden korkuyor. Bu huzursuzluğunu yenebilmek için kendini yazmaya veriyor.. "Korkuya karşı bir şey yaptım. Bütün gece oturdum ve yazdım ve şimdi Ulsgard'ın kırlarında uzun bir yol yürümüş gibi yorgunum." Saf korkunun yanında ölüm de vardır. Ve bunun için şöyle der: "Eskiden insanın, ölümü bir meyvenin çekirdeği gibi içinde taşıdığını biliyorlardı (belki de bunu seziyorlardı). Çocukların içindeki küçüktü, büyüklerininki büyük. Kadınlarınki kucaklarında, erkeklerinki göğüslerinde." Farklı motifleri içeren bir kitap olduğundan hepsine değinmek istemedim. Buraya kadar okuyup gelen varsa teşekkür ederim. :)) Ve eğer biraz olsun merak uyandırdıysa kitabı oku.. Dediğim gibi kurulu bir kurgusu yok, bu yüzden sıkıcı gibi gelebilir. Ama bir kez tanışırsan ve hayatına bakarsan seversin. Bitti..
Malte Laurids Brigge'nin Notları
Malte Laurids Brigge'nin NotlarıRainer Maria Rilke · İletişim Yayınları · 20181,138 okunma
·
165 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.