Gönderi

Bırakın Rahat Sevişelim Birbirinin yatak odasını takip ediyor herkes. Tanımadığım isimler, tek laf etmediğim insanlar yatak odaları ile duruyor karşımda ve bütün insani değerler, aldatıp aldatmama üzerine kurulu. Nedir aldatmamak diye sorsanız; gözlerim yaşararak izlediğim, hemcinsinin ölüsü başından saatlerce ayrılamayan ve ona kalp masajı yapan bir kedinin sadakati benim için. Yalın gerçek: Birini sadece O olduğu için sevmek. Sevmek? Nedir sahi... Hiç vazgeçmemek mi? Aktarmak istediğiniz duygularınız ya da tutkularınızın beden bulduğu o görüntü mü? Seviyorum dediğiniz şey, ölünceye kadar sizin mi? Sevmek an'dır. Sonsuzluk kadar uzun ve kısa bir an. Bir başka an'ınız daha olabilirse ne mutlu size. Anlar yükselip bir ömrü kucaklıyorsa daha mutlu size... Sevmek banka hesabınız değildir. Severken sevginizle kucakladığınız, inandığınız değerlerinizdir. Ne için sevdinizse o 'içinler'i her gün yaşatmak, geliştirmektir. Sevginiz yaşlılık garantisi hiç değildir. Yıllarınızı verdiğiniz şey; yıllarını da aldığınız şeydir! Sevgi emektir diyorlar gülüyorum. İnsan birini öldürmek için de emek harcayabilir. Sevgi, sevgimizin değerleri ile bilinçli hesaplaşarak harcadığımız emektir. Peki tensel sızlanmalarınızı nasıl meşgul etmek için başkalarının teni üzerinden sürdürdüğünüz bu dedikodu niye. Canınızın istediği ile sevişemiyorsunuz da ondan. Çocukken kapatıldığınız evlerde 'ayıp olur' endişesiyle kimsenin tenine dokunamayan teniniz, yıllar sonra en yakınındakine yöneliyor. Çocuğunuza, kız kardeşinize ve hatta köpeğinize. Çünkü cinsel istekle var oldunuz, bu doğanız, her canlı gibi sevişmek istiyorsunuz. İstediğinizi bilinçle yönlendirmeyi, yöneltmeyi bilmeden ne olursa olsun tatmin etmeyi arsızca istiyorsunuz. İçgüdüleriniz, en yakınınızın tenine saldırıyor kör benliğinizle. Tenler eskiyip şehvet nesnesi olmayı yitirince, tenleri körpe ikinci kadınlar, erkekler ediniyorsunuz. Bu ülkede, derece derece açık ya da kapalı cinsel tacize uğramamış tek çocuk yoktur! İnsan olarak doğdunuz siz; bir kedinin üstünde ve ondan gelişkin. Sevgisizlikten kuruyan teninize sevmeyi öğretemediğiniz için, yeni zevkler edinin toplu seks gibi ve 'meraktan' deyin tatminsizliğinizi çocuk pornosuna kadar uzatın ten cinayetlerinizi sürdürün. Beter olun! Sonra sorun kendinize 'ben insan mıyım?' diye. Böyle birinin ne ve kim olduğunu söylemekten ben çok utanıyorum. Büyüksünüz bayım, her şeyiniz büyük... Karılarınızın kıçları ve otomobillerinizin fiyatı da büyük. İnsani onurdan payını alamamış benliğinize, kullandığınız pahalı markalarla itibar kazandırın, göz kamaştırın, başkalarının karıları sizi kıskansın ne çok malınız var diye. Söylemiştim size: Ten kir tutmaz ama utan tutar. Utanmayın, sevişmeyi, kendini tatminle eşleyerek, odalar boyu gidip gelin. Yan odada bir nefesin uykusunu bölerim duygusunu yitirerek. Gidip gelin, sevişirken seviştiğinizin değil, hep hayalinizdekinin, bir başkasının ismini içinizden ya da açık söyleyerek. Anın kırılganlığını hiç hesaplamadan, bir bakkal hesabıyla günlük dertlerinizden söz edin sevişmelerin ortasında. Tutkunuzun içinde hunharca kaybolmayı bir dedektif arsızlığıyla sürdürürken, sevdanın içinde var olmayı unutun hiçbir sevişmenin değerini bilmeden. Gözlerinizi sakın kapamayın öpüşürken, yoksa yaş dolar! Gözlerinizi, komşu kızının ya da oğlanın düğmelerinin ötesine dikmiş karınız ya da kocanızı görev icabı becerin. Buna da namus eyin! Boyalı medyada izlediğiniz bütün hikâyeler, sizin afyonla geçen uykunuzun daha uzun sürmesi içindir. Kızlarınızı eve kapatarak ve parayı bastırana nikâhla satarak rahatlamanız içindir. Erkil sistemi bütün çarpıklığıyla yalayıp yutun. Namus namus diye ortalığı yıktığınız 'şey', kız çocuklarının iki bacağı arasında olduğunu sanasınız ve onu en pahalıya satasaını diye ortaya çıkarılmıştır. Sanat denen onurlu eylemle asla ve katiyetle karşılaşmayın; size her gün kakalanan bu ruhu boyalı detone sesleri şarkı, bu manzumeleri şiir, bütün hokkabazlıkları sanat bu pespayelikleri sanatçı sayasınız diyedir boyalı ekran programları. Onların ahlak ve ten tartışmaları ile ömrünüzü tüketin, onların çakma hayatlarını, hayatınızın en önemli derdi edinin diyedir! Bakmayın bana siz! Canınızın istediği ile sevişin, canınız istediği zaman. Ama canınızın ne istediğini ve isteyebileceğini size öğretmesin bu sahte değerler ve bu yozlaşmış toplum. Sevebileceğiniz tenleri rüyalarınıza bile yaklaşıp , beş kuruşa Genelevler'de tatmin satan bu sistemin kurbanı olarak her gece acıtmayın döşeğiniz. Dur demediğiniz bu vasat ahlak ve sömürü düzeni, kapınızı kırıp içeri girdi artık: Vicdanlarımızda soluyor! İnsanlığımızı öldürüyor... Kalkın şehvet uykusundan, sevişmeyi öğrenin insan onurunuzla.
·
103 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.