Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Bu kitap sadece bir Günlük değil!
"Anlaşılmak istiyorsunuz ama anlamaya çalışmıyorsunuz." Kitabın içindeki en anlamlı sözlerden ilki bu söz diyebilirim. Her ne kadar çoğu yerde kitabın ergenlere yönelik olduğu söylense de, bence herkesin -ebeveynlerin bile- okuması gereken faydalı ve güzel bir kişisel gelişim kitabıydı. İlk başlarda -Pelin Günlük tarafından uyarılana kadar- yazı dili dil kurallarına uygun değildi. Bu yüzden o uyarıya gelene kadar biraz rahatsız olduğumu belirtmeliyim. Ama sayfa 70'ten sonra Günlük'ün uyarısıyla, Pelin yazı diline dikkat etmeye başlıyor. Pelin'in yakınmalarının bir çoğundan biz de yakınıyoruz, buna itiraz etmek mümkün değil. Mesela Pelin nelerden yakınıyor? ●Annelerin; bize çok karışan, gıcık ve sinir bozucu olduklarını söylüyor. Bence aramızda "böyle düşünmüyorum" diyebilecek çok nadir evlatlar vardır. ●Babasının çok acımasız biri olduğunu düşünüyor. Peki ya siz babanızın acımasız ve çok baskıcı olduğunu hiç dile getirmediniz mi? ●Bir çocuğun anne ve babasının arasında postacılık yapmasının ne kadar zor olduğundan yakınıyor. Düşünsenize ebeveynlerimizin arası bozuluyor, fakat arada kalan biz çocuklar oluyoruz. Ne kadar zor, kötü ve yorucu bir şey... ●Ailesiyle gezmekten hoşlanmıyor. Bize "hadi giyin gezmeye gidiyoruz" dendiğinde kaç kere itiraz ettik, kaç kere sorunsuzca kabul ettik? ●Ben büyüyünce annem/babam gibi olmam, çocuğuma şunları şunları yaparım. Peki bu cümleyi kaç kere kullanmışızdır? Evlenip çocuğumuz olana kadar da kullanmaya devam edeceğiz bence. Daha bunlar gibi bir sürü yakınma, bir sürü "anlaşılmıyorum" düşüncesi... Söylesenize; bunlardan en az birini yapmıyor muyuz? Yalan yok, yapıyoruz! Peki, sadece biz mi haklıyız? Suçlu olanlar hep ebeveynlerimiz mi? İşte burada Günlük'ün Pelin'e yazdığı şu cümleler devreye girer: "Öfkeniz, anlatmak istediklerinizi gölgede bırakıyor. Bu da anlaşılmanızı zorlaştırıyor." Ne kadar da doğru değil mi? Bu günlükte Pelin'in yazmadığı sayfalar var. "Sihirli" diye adlandırılan bu sayfaları Günlük kendisi yazıyor. O sayfalarda doğru sandığımız yanlışlar çok net ve açık bir dille anlatılıyor ve "gerçek doğru"yu görmemizi sağlıyor. Sayfa 111'de, Günlük'ün tavsiyelerinde; insandaki kişilik ve kimlik gelişim süreci kısaca anlatılıyor. Yazar ergenlik döneminde, bir önceki dönemdeki "kardeşçe ve arkadaşca" yaklaşımlarımızın yanına "beğeni" duygusunun eklendiğini söylüyor. "İnsan insana sevgiyi öğrenmeden, karşı cinsi sevmeyi öğrenirseniz, bir kanadı kırık kuş gibi olursunuz." Bu sayede erken yaştaki sevgili/aşk ilişkilerinin olumsuz yönlerini anlamamızı sağlıyor. Başta ön yargı ile yaklaştığım bu kitabı, okuduktan sonra çok beğendim. Bir kez daha ön yargının neler kaybettirebileceğini anladım. "Keşke herkese doğruları gösterebilen, sihirli bir günlük olsaydı. O zaman hayat çok daha güzel olabilirdi."
Hırçın Kızın Günlüğü
Hırçın Kızın GünlüğüMehtap Kayaoğlu · Selen Yayınevi · 201919 okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.