Hasta biriyim ben.. Huysuz bir adamın tekiyim. Çirkinim. Sanırım karaciğerim hasta.. Bu cümlelerle başlıyor kitap ve siz de hasta huysuz bir adamın hikayesine başlıyorsunuz. Bilgili ama bilginin yaşadığı toplumda bir değerinin olmadığının farkında olan bir karakter. Kitabın ilk birkaç sayfasını okurken bırakmayı bile düşünmüştüm. Son sayfalarını okurken de kitap bitmesin istedim. Tıpkı yazarın anlattığı karakterin kendi içindeki çelişkisi gibi.. Yazar kitabın başında anlattığı karakterin kendisi ile bir bağlantısı olmadığını, kendini anlatmadığını ifade etse de okununca oyle olmadığını anlayabiliyoruz. Bir insan kendi içinde bu kadar çelişkili, bu kadar tutarsız olabilir mi ? Oldukça gururlu ama bir o kadar da kibirli. Çokça merhametli ama sevdiği insandan nefret edip intikam alabilecek kadar da zalim.. Yeraltı , karakterin derin, çelişkili duygu dünyasını tasvir etmek için kullanılmış. Yazarın anlattığı karakter bir düşünceyi kafasında kurduktan sonra, hemen onun iyi ya da kötü yönlerini de düşünüyor. Adeta tezine karşı antitezler geliştiriyor. Fakat bu düşünceler arasından en beklenmedik olanı fiilen uygulama eğiliminde sürekli olarak. ' İNSAN INADINA, BİLİNÇLİ OLARAK, KENDİSİ İÇİN ZARARLI, APTALCA OLANI DA İSTEYEBİLİR, HATTA ÖZELLİKLE DE EN APTALCA OLANI.." Kitaptaki karakter yaptığı tercihlerde sürekli olarak ve bilinçli şekilde kendisi için zararlı olanı seçer. Kitap bence üç bölüme ayrılabilir. İlk bölüm kitaba da adını vermiş olan karakterin tanıtıldığı, karakterin duygu ve dusunce dünyasının anlamlandırılmaya çalışıldığı, anlaması zor ama en doyurucu bölüm. Sürekli yaratılışa, ahlaka, toplumdaki düzene ve işleyişe, bilginin değersiz görülmesine ve insanların kibrine ilişkin felsefik ve sosyolojik sorular sorar, sorduğu soruların cevabını yeni sorularla pekiştirir. Ikinci bölüm olarak da karakterin arkadaşları ile yaşadığı olayların anlatıldığı bölüm. Bu bölümde de insanların güçlü ve saygın konumda olan kişilere karşı yaltaklanması bir öykü içerisinde sert bir eleştiri ile okuyucuya sunulur. Son olarak bence en akıcı ve en vurucu bölüm ise Liza ile tanışma. Bu bölümü olurken kitap bitmesin istedim. Birine karşı sevgi beslerken nasıl olur da aynı zamanda nefret edebiliriz ondan ? Birine acırken nasıl olur da aynı zamanda ondan intikam almak isteriz? Bu çelişkiler karakterin yeraltı diye tarif edilen duygu ve düşünce dünyasında, okuyucuya sunuluyor. Yazar, karakteri bir yandan da okuyucu ile sohbet eder gibi bir üslup ile işlemiş ki bu da okuyucuyu çekiyor kendine. Nacizane düşüncelerim bunlar olmakla birlikte mutlaka okunması, üzerine düşünülmesi gerektiğini ifade edebileceğim kıymetli bir eser.

Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · EZR Yayıncılık · 2019128,2bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeyhmus Yüksel