Aylin ailesinden uzakta işi gereği Eskişehir'de yaşamaktadır. Günleri işten eve evden işe gidip gelmeyle geçmekte evde olduğu zamanlardaysa ya TV seyretmekte yada kitap okumayla vakit geçirmektedir.
Bazı geceler yan komşusunun alkolik kocasıyla olan kavgaları yüzünden uykusuz kalmakta ve komşusuna için için üzülmektedir.
Yine bir gece uykusundan uyanıp balkondan dışarıyı seyrederken kapı çalınır yüreği ağzında kapıyı açar ve karşısında polisleri görür polisler yan komşusuyla ilgili sorular sorarlar onlara bir yandan cevap verirken diğer yandan gördüğü manzarayla şok geçirir
Komşunun alkolik kocası kızını öldürüp intihar etmiştir fakat komşusu Dilek ortada yoktur
Aradan bir kaç gün geçtiğinde işten eve geldiğinde Dileğin evinin boşaltıldığını öğrenir ama komşusunu göremez. Aylin bu olaydan sonra o evde yaşayamayacağını anlar ve ordan taşınır.
Yeni evini bahçeli havadar ferah bir mahallede tutmuştur üstelik orda eski apartmanında olan bed sarı ışıklarda yoktur
Nedense Aylin o sarı ışıkları sevmiyordur sarı onda negatif duyguları çağrışım yapmaktadır.
Evine taşındıktan kısa sürede o mahalleye alışmış yeni evini çok sevmiştir
Bir sabah işe giderken bir araba önünde durup İpek sokağını sorar Aylin bilmediğini söyler ve yoluna devam eder ertesi gün sabah yine aynı araba yine aynı soruyu sorunca Aylin yine bilmediğini söyler ama kızgınlıkla işe gittiğinde masasında bir çiçek görür ve notu okuduğunda çok şaşırır çünkü notta ipek sokağını bilip bilmediği sorulmaktadır.
Acaba bu kişi Aylin'den ne istiyor
Israrla sokağın ismini neden soruyor ve Aylini neler beklediğini bilmek istiyorsanız mutlaka bu kitabı alıp okumalısınız
Tek kelimeyle severek okudum ve keşke bitmeseydi dediğim ender kitaplardan biriydi