Gönderi

Biz Batı’nın iki şeyini yanlış anladık; iki yüzünü tersinden gördük: ilmini ve ahlakını. Batılılaşmak isterken onun ilmini alıp ahlakını almamak kararını verdik. İlimle ahlakın aynı kökten çıktığını bilemedik. İlmi de güya almak isterken, bir müze malı gibi veya bir şöhret kürkü gibi mahfazalar ve bohçalar içerisinde güzidelerle münevver geçinenlerin temaşasına mahsus, cemiyetin hayatıyla alakasız bir antika eşyası halinde aldık. Gümrükten çıkarıp kütüphanelere yerleştirdik. Birçok şeyleri ezberden bilenlere diploma dağıttık, kürsüler sunduk. Üniversite binalarını sultan sarayları kadar muhteşem yaptık. Bugüne kadar hala anlayamadık ki ilim bir müzeyi andıran üniversite sarayının dört duvarı arasına hapsedilecek bir esir değildir. Üniversiteyi ne kadar muhteşem bina etseniz, damarlarınızda ilmin hayatı cereyan etmedikçe, onu dışarıdan almak kabil olmayacaktır.Peki alanlar nasıl aldılar ve bu ilim nasıl şeydir?Onu meydana koyan şartlar nelerdir?(...) Nurettin Topçu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.