Çok güzel bir başyapıttı gerçekten. özellikle betimlemeleri okurken çevirisinin ne kadar zor olduğunu gözümde canlandırdım. muazzam bir iş çıkarmışsın üstad ,eline sağlık Nurullah Ataç. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi Madame Bovary'nin hayatı gözler önüne seriliyor. Kadının sürekli değişen ruh hali insanlara bakış açısı bazen mutlu bazen çok mutsuz olması kısaca karakteri beni çok etkiledi. Yoğun yaşayan bir kadın ve hiçbir erkek onu kaldırabilecek duygu birikimine sahip değil . Sevdiği insanı öyle bir seviyor bağlanıyor ki hastalık derecesine gelip çileden çıkıyor. Gurur yüzünden sevdiğine sevdiğini söyleyemiyor ama pişman da olmuyor çünkü o asla boy eğmeyen güçlü bir kadın profilinden çıkmak istemiyor. Çevresindeki herkesi kendine hayran bırakıyor .Bir baloya gidince oradaki yaşama öyle bir bağlanıyor ki evinde hemen lüks kadife kıyafetler ,topuklu ayakkabılar ,yeni parfümler , pahalı ev eşyaları derken kocasını resmen maddi çöküşe sürüklüyor ama kocası ona o kadara aşık ki asla sesini çıkarmıyor. Bir yandan bir doktorun yani kocasının hekimliğin zirvesini yaşarken hata yapıp çöküşü anlatılıyor. Charles çok basit bir insanmış gibi anlatılıyor duyguları derinlemesine işlenilmiyor aslında onun da ne düşündüğünü çok merak etmiştim kitabın bir kısmında belki anlatılır diye bekledim olmadı. Aynı zamanda diğer karakterlerin de betimlenmesini bekledim çünkü insan olayın içine girdikçe daha çok tanımak istiyor herkesi. Konu bakımından sadece kadının hayatı değil bazen öyle alakasız yerde din ahlak tartışması oluyor ki o anlar diyorum ne ara bu konuya geldik. Evet anlamlı bu yönden ama en azından o ana daha iyi uyarlanabilirdi. Ana olayın çevresinde gerçekleşen sohbetleri pek hissedemedim. Üzerinde oturup derinlemesine ne demek istediğini anlamak lazım. Çünkü bir zamanlar tartışmalara yol açmış bir kitap. Açıkçası yapılan yorumlarda Aşk-ı memnu'ya benzetilmiş bazen sadece 'evli bir kadının aldatması' olarak anlatılmış . Hoş bulamadım bu yorumları. Asla aşk-ı memnu dizisiyle karşılaştırılamaz burada bir tek aldatma yok ve duygu o kadar basit yaşanmıyor. Kuytu köşelerde buluşuluyor ,bazen hiç görüşemiyorlar,duygusal anlamda birbirlerine bağlanıp şiir kitap tartışıyorlar. Bu ilişki kısımları çok naif hoştu, sevgi doluydu .Son kısımda cenazeden sonraki 20 sayfada çok koptum . Ölümler beni çok şaşırttı . Diğer iki sevgilinin hiçbir şey olmamış gibi gidişleri... Noldu orada gerçekten hiç mi üzülmediler. Onlar açısından boşa yaşanılan anlamsız zamanlarmış gibi görünüyor. Daha sonra kapıyı açan Justin sadece üzülüyor sanki yaşanılanların tek sorumlusu gibi . Kasaba hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor. Şaşırdım herkesin ağıt yakıp şaşalı bir ölüm olacağını düşünmüştüm. Tam tersi cenazede herkes zorla gelmiş gibi , bazıları din kavgasına tutuluyor , kaynanası mutlu gelin öldüğü için oğluna sahip olmaya devam edecek. Sadece bir aldatış öyküsü değil bir insanın duygu devinimleridir. Baş karakter gerçekten güçlü anlatılmış. Harika bir betimleme var gerek karakterler gerek çevre . O ambiyansı gerçekten yaşıyorsunuz . Sadede gelelim :) Klasik olmayı hak eden çoook güzel bir kitap. umarım klasikler listenizde bu kitaba da sıra gelir. iyi okumalar

Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933.4k okunma

·

6 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aysel