Vahşi Kartlar |4/5| Arkadaşlarınızla beraber bir oyun oynuyorsunuz, oyunu o kadar seviyorsunuz ki sürekli oynuyorsunuz ama tüm vaktinizi gömdüğünüz için para kazanacak zamanınız da kalmıyor ve düşünüyorsunuz ki, bu oyunu oynarken de para kazanmanız lazım. Bunu kendine soran kişi, Game of Thrones’un yazarı George R. R. Martin olunca, ortaya Wild Cards serisi çıkıyor. Wild Cards, Türkiye’de zaten ama Dünya’da da pek konuşulmayan seri. Ancak kitaplarının serisi Game of Thrones kitaplarının sayısını geçeli de çok oldu. Bu kadar çok kitabı Martin yazmadı, Martin ve oyun oynamak için topladığı arkadaşlarının ortak yazdığı, her bölümünü bir diğer yazarın kaleme aldığı ve her bölümün bir devamlılığı takip ettiği seri, Wild Cards. Konu olarak da, bir süper kahraman öyküsü aslında. 1940’larda New York’da uzaydan gelen bir virüs yayılıyor ve insanlar enfekte oluyor. Bu virüse maruz kalan insanların bir çoğu ölüyor iken, bazıları deforme oluyor ve insanların sonradan “Joker” diyeceği varlıklara dönüşüyor. Joker’e dönüşenlerden daha azı da, sonradan insanların “As” diyeceği süper güçlere sahip insanlara dönüşüyor. Kitap alternatif bir tarih anlatıyor. 1940’lardan 1980’lere kadar süre gelen dünya tarihini süper güçler meselesinden dolayı daha farklı bir ilerleyişten ele alıyor. Konusu gayet iyi ve ilk duyduğumda beni heyecanlandıran bir kitaptı. Okuduğumda da gayet beğendim. Süper kahraman olma mevzusunu en gerçekçi yansıtan eserlerden biri olmuş bence. Çizgi romanlardaki gibi her şeyin cilalı, parlak, göz alıcı olmadığı bir dünya resmediyor bize Vahşi Kartlar. Süper güçleri olan insanların yaşadıkları sıkıntılar bir yana, virüs yüzünden artık kimsenin yüzüne bakamayacak kadar çirkinleşen insanların trajedisini de bölümlerinde işliyor. Yine de bu kitabı herkese tavsiye eder miyim? Herkese etmem aslında çünkü herkese hitap edecek bir kitap değil. Şimdi desem ki süper kahraman konseptini seven insanlar bu kitabı alabilir, o zaman sinemadaki süper kahramanları seven insanlar da gidip alacak ve karşılaştıkları şeyi muhtemelen beğenmeyecekler çünkü aynı şey değil. Bir bilimkurgu romanı olarak da tavsiye edemem çünkü bilimkurgu unsuru ‘uzaylı’ diye üstünden hızla geçiliyor, konunun odağı hep virüse maruz kalan insanlarda oluyor, virüste değil. Böylesine farklı bir eser okumak güzeldi. İkincisini de okur muyum? Şimdilik sanmıyorum. Kitaba beş üzerinden dört vermem ise yaratıcılığından ve orjinalliğinden ötürü. Yazım tarzı pek süper ötesi değil. Bu kitabı iki kitleye önerebilirim; birincisi George R. R. Martin’in yazdığı ‘her şeyi’ okumaya ant içmiş insanlara, ikincisi ise süper kahraman işlerinden sıkılmış olanlara. Sevenlere değil de, hep benzer tarzda kahramanları ve kahramanların maceralarına şahit olmaktan sıkılmış olup süper kahraman edebiyatına taze bir bakış açısı arayanlara tavsiye edebileceğim bir kitap, Vahşi Kartlar. Onun dışında, bilimkurgu ya da fantastik kitap olduğu için okunabilirliği pek fazla yok. Ama dizisi olsa ve iyi uyarlanırsa büyük bir seyirci kitlesi toplayabilir aslında. Ki uyarlanıyor diyorlardı en son ama yakın zamandır ses çıkmıyor. Eğer iyi uyarlanırsa, dizisi kitabından daha başarılı olacaktır. Virüslerden korkmayacağımız güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.

Vahşi KartlarGeorge R. R. Martin · Epsilon Yayınları · 2014124 okunma

·

150 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Pozan