Her türlü kontrolden, her nevi ispattan uzak, saf ve sade iddia... Kitlelerin ruhuna bir fikri yerleştirmek için en emin araçtır... İddia ne kadar açık ve deliller ne kadar sade ve ispattan ırak olursa, yargı ve etki de o nispette büyük olur. Bütün çağların din kitapları ve yasaları daima böyle sade iddlalar ortaya koymuşlardır. Her hangi bir politik davayı savunmayan davet edilen devlet adamları ve ürünlerini ilanlarla
her tarafa dağıtan sanayiciler iddianın değerini iyi bilirler.
Napolyon, "biricik ciddi söz sanatı tekrardır" demiştir. İddia olunan şey tekrar
edilmek şeklinde sonunda kanıtlanmış bir gerçek gibi kabul edilecek kadar ruhlara yerleşir.
En aydın ruhlar üzerinde bile, etki ettiği görülünce tekrarın kitleler üzerindeki etki derecesi daha iyi anlaşılır. Şurası bir gerçektir ki, tekrar edilen şey sonunda
hareketlerimizin etkenlerinin hazırlandığı bilinçaltının derin tabakalarına kadar iner, yerleşir.
Birkaç zaman sonra tekrar edilen iddianın kimin tarafından ortaya atıldığını unutarak o tekrar olunan sözlere inanırız. İlanın hayret verici gücü ancak böyle
açıklanabilir.
En iyi çikolatının x marka olduğunu yüzlerce defa okuduğumuz zaman, bunun birçok defa söylendiğini düşünür ve sonunda okuduklarımızın bir gerçek olduğuna kanaat getiririz. Y markalı tozun en büyük kimselerin hastalıklarına iyi geldiği yolundaki binlerce şahidin tasdiklerine bakarak, biz de aynı hastalığa tutulduğumuz zaman Y markalı tozu deneyime kalkarız. Aynı gazetede filan adamın tam bir alçak
ve falan adamın pek namuslu bir kimse olduğunu
okuya okuya sonunda bunların bu özellikleri gerçekten
taşıdıklarına kanaat getiririz.
Şu şartla ki, bu iki sıfatı bu adamlar için tersine
kullanan, o gazeteye aykırı fikirde bulunan başka bir
gazeteyi sık sık okumalıyım. İddia ve tekrar hayatta
yarışabilmek için en güçlü araçlardır.
Bütün tahvilleri satın alan bazı mali işletmelerde
olduğu gibi, tekrar tekrar aynı tarzda ortaya atılan iddialar,
fikir cereyanı dediğimiz şeyi meydana getirir