Yeşilin Kızı Anne |4/5| Yetim çocukların hikayeleri edebiyatta her zaman farklı bir boyuttadır. Gerçekte, onlardan biri olmanın nasıl bir his olduğu yalnızca olanlar tarafından anlaşıldığını düşünürsek, edebiyatta onlara yer vermek zorluğunu ve olan eserlere de gösterilen ilginin kaynağını anlayabiliriz bence. Yeşilin Kızı Anne’de de, Anne Shirley isimli yetim bir kızın büyüme macerasını okuyoruz. Aslında çoğumuz, bu kitabı, kitaptan uyarlanan dizi sayesinde tanıyoruz. Netflix yapımı olan “Anne With An E” dizisi, bu kitaptan uyarlandı. Kitap ile dizi niye aynı adı taşımıyor diyebilirsiniz. O da Netflix’in kararı ki, Anne With An E de gayet kitapla uyumlu bir isim. Kanada’da geçen hikayemiz, kendilerine yardım etmesi için evlatlık bir erkek çocuğu almak isteyen abi - kız kardeş ile başlıyor. Ufak bir yanlış anlaşılmadan ötürü kendilerine erkek değil bir kız çocuğu getiriliyor ve Anne, böylelikle bir aileye kavuşuyor. Kitabı tek çekici yanı Anne. Kitapta bunun farkında ki kitabın en çekici yani, Anne’nin olaylara karşı kurduğu cümleler. Her daim yaşıtlarına kıyasla büyük büyük cümleler kuran ve birçok çocuktan daha güçlü bir hayal gücüne sahip olan Anne, kitap boyunca bize hayal gücünün önemini tekrar ve tekrar anlatıyor. Şahsen ben kitabı beğendim. Gerçekleşen olaylar bakımından zayıf, daha doğrusu başka kitaplardan pek farkı yok ama Marilla ile Anne arasında geçen diyaloglar olarak gayet keyifli ve öğretici bir deneyim sunuyor kitap. Bu yüzden, karakter hikayesi seven hemen hemen herkese önerebilirim. Gayet nahif, sakin ve neşeli bir kitap. Bir orman yürüyüşü kadar sakin ve iç açıcı bir hikaye örgüsü. Kitapla alakalı gözüme batan bir detay, karaktere fazla yüklenmekten ötürü gerçekleşen olayların arka planda kalmasıydı. Mesela, karakter bir mekana gitmeye hazırlanıyor ve biz onun hazırlık sürecini okuyoruz. Bir paragraf sonraysa o etkinlik gelmiş ve geçmiş oluyor ve biz karakterin mekana gidip geldikten sonra ne hissettiğini okuyoruz. Bunu okumadan önce bilmeniz ve göz önünde bulundurmanızı öneririm. Yine de, yanaklarını sıkıp saçını sevebileceğiniz bir karakter arıyorsanız Anne başarılı bu konuda. Dizisi hakkında bir fikre sahip değilim, izlemedim. Bu kitabı okuduktan sonra izlemeyi düşünür müyüm bilmiyorum da. Kırmızı saçlı ve çilli bu kızımızla gayet yeterli vakit geçirdiğimi düşünüyorum. Kitabı okumuş olmaktan ötürü mutluyum da. Hayal gücü üzerine ve büyüme üzerine enteresan bir kitap. Bir de, Anne of Green Gables’ı Yeşilin Kızı Anne diye çevirmek de bence gayet yerinde ve uygun olmuş. Bu konuda da çevirmeni tebrik ederim. Dipnot: Kitabın tek bir kitap değil, seri olduğunu öğrendim. Eğer yoğun talepten ötürü devam kitapları da çevrilirse o zaman Anne ile daha işimiz var demektir. Bakalım, yayınevi diğer kitapları da çevirmeyi düşünecek mi? Kimsenin hayal kurmayı bırakmayacağı güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın. “İnsanın yapabileceği hataların bir sınırı olmalı. Oraya vardığımda artık daha fazlasını yapamayacağım. Bu düşünce, çok rahatlatıcı…”