Gönderi

Kitapla yolculuğumda ana kavşaklar
2. Ortaokul başladı. İnşaası yeni biten Eskiizimir Naci Şensoy Lisesi'nin orta kısmı. Daha okulun ikinci haftası. Beden eğitimi dersinden habersiz olduğumdan gereken eşyaları getirmemişim. Ki cebimde bu ders için 3 lira da olması gerekiyormuş. Hocamız, futbol sahasını çimlendirmek için öğrenci başı 3'er lira topladı. (Google Earth'e göre o saha yeşillenmemiş, hâlâ çorak.) 3 lira verenlerden oluşan takımlar kurulurken birkaç kişi iç geçirerek kale arkasında bekliyoruz. Acaba bizi de takıma alırlar mı diye. Evet. Kaleci lazım. Hemen gönüllü oluyorum. Adının Murat olduğunu öğrendiğim çocuk soyunma odasındaki askılıkta mavi renk eşortmanı giyebileceğimi söyledi. Koşarak gidiyorum. Bodrum kat. Tâ koridorun sonunda tavana yapışık iki küçük pencerenin izin verdiği ışık sayesinde hayal meyal seçiliyor sağlı sollu kapılar. Ama hangisi spor/soyunma odası? İlk kapıyı yokluyorum. Evet, kapı açık. Tavan ve bahçe zemini arasına sıkışmış küçük pencereden sızan ışık hüzmelerinin yardımıyla farkettiğim altı adet demir gövdeli, yarıdan yukarısı cam kapaklı içi kitap dolu dolaplardan oluşan, masasız ve sandalyesiz okul kütüphanesi. Hemen Yavuz Bahadıroğlu kitabı arıyor gözlerim ama nafile. Olsun. Hazine buldum. Bir sürü kitap var dolaplarda. Kilitleri açacak anahtarların kimde olduğunu bulursam dünyalar benim olacak. Bu arada maç başlamış. Her iki kaleye de kaleciler bulunmuş. Zaten spor/soyunma odasının kapısı da kilitliymiş... Kitaplarla gerçekleştirdiğim okuma yolculuğunun ikinci durağında tanıştığım belli başlı yazarlar; Ömer Seyfettin (Mustafa Kutlu hikayeleri bana Ö. Seyfettin'i hatırlattığı için çok seviyorum.) Jules Verne, Said Faik Abasıyanık, Charles Dickens ve diğer çocuk klasiği yazarları... Kitaplar ve yazarları ile tanıştığım anları sırasıyla yazmaya devam edeceğim...
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.