Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Babil Kitaplığı'na çok yakışmışsın Micromegas
Micromegas kitabını uzun süre çantamda dolaştırıp bir türlü başlayamama hadisemden sonra kitaba öyle bir giriş yaptım ki bir gün bile sürmeden bitti. Bir masaldan çıkmış gibi hissediyorum, hem de Binbir Gece Masalı'ndan. Fransız Aydınlanma hareketine büyük anlamda katkı yapmış Voltaire'in felsefenin ışığında, döneminden yüzyıllar sonrasını bilme ve anlama kabiliyetinde olması sayesinde bugün önce Fransa daha sonra Avrupa'nın fikir dünyası zenginleşmiş. Sivri dili, hicvi serpiştirdiği yazıları, karşıtlıkları birleştirerek yakaladığı uyum, sürülmelerinden elde edilen deneyimler ile enfes bir şeye dönüşen yazınını Borges’ciğimin neden Babil Kitaplığı’na dahil ettiğini Micromegas’ta net anlamak mümkün. Micromegas tam bir Babil Kitaplığı seçkisi, incisi, ışığı… Yalnız hikayelerinin ironisinde kendisinden yüz yıldan fazla süre sonra ortaya çıkan Bernard Shaw’ı da gördüm resmen, kendisine de bayılırım. Hatta ortak hikayeleri Pygmalion ve Jeanne d’arc’ı ele alış şekilleri -müthiş bir mizahla örülmüş-, ortak topraklarda (İrlanda) bulunmuş olmaları da göz önüne alındığında Bernard Shaw’ın etkilenmemesi mümkün değil gibi:) E kendisi de Jonathan Swift’in Gulliver’in Seyahatleri’nden de epey etkilenmiş hatta sürüldükleri zaman da dost olmuşlar. Etkisi, göndermeleri ile belli oluyor özellikle Scarmentado’nun Seyahatleri hikayesinden. Kitapta 6 hikaye var ama bence en iyileri kitaba ismini veren Micromegas ile Babil Prensesi. En uzunu Babil Prensesi hem çok tatlı bir masal, aşk masalı, hem de dünyayı gezmiş Voltaire’in gözünden ülkelerin ifşaları bolca var. Gerçekten bazı yerlerde “Coğrafya” denen şeyin yüzyıllar geçse de herhangi bir değişime uğramadığını/uğramayacağını acıyla, ibretle anlıyorsun. Filistin ve Çin örnekleri mesela:( Micromegas’ta Voltaire, felsefeciliğini konuşturmuş, dinlere duruşunu gösterirken hicvini sağlam yerleştirmiş, dünyaya dünya üstü bir gezegenden bakarak doğru sorularla kafa açmış, bayıldım. Ama anlamak için cidden bir iki felsefi akım bilmek, bir iki filozof tanımak şart Locke, Descartes vb gibi, en kralı Aristo başta olmak üzere tabii. Mesela ; “ “Nasıl düşündüğümü bilmiyorum fakat duyularımın aracılığı olmadan asla düşünmediğimi biliyorum. Cisimsiz ve tinsel özler var mıdır, bundan hiç şüphem yok . Fakat Tanrı'nın maddeye düşünce aktarması imkansız mıdır, bundan hayli şüpheliyim. Ezeli varlığa hürmet ediyorum. O'nu sınırlandırmak bana düşmez. Ben hiçbir şey öne sürmüyorum. Düşündüğümüzden daha çok olasılığın var olduğuna inanmakla yetiniyorum.” Okuyunuz, okutunuz, yalnız karantina günlerinde değil, her daim:)
Micromegas
MicromegasVoltaire · Kırmızı Kedi Yayınları · 2017431 okunma
··
92 görüntüleme
Roquentin okurunun profil resmi
İncelememi paylaşıp bu kitabı bana hediye ettiğini hatırlatan
Homo Hereticus
Homo Hereticus
, sana da teşekkür ederim:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.