Binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmıs bir ağıt, sonsuz bir bekleyişin öyküsü. İlk sayfalarda Patasana hissi verdiği doğrudur. Ama burda çözülmeyi bekleyen bir cinayet yok. Hititler’in başkenti Hattuşa’da geçen, lanetler gölgesinde yaşanmaya çalışılan bir yasak aşk öyküsü. Okuyana 3000 yıl öncesinden gelen hasret yüklü bir mektup hissi veriyor. Son sayfayıda okuyunca görüyoruz ki insana ait zaaflar ve aşkın yıkıcı gücü binlerce yıl geçse de hiçbir değişime uğramadan öylece kalıyor.