Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
İçinde geçtiğimiz şu zor zamanlarda, kitap okumak başlı başına bir korunak oluyor. Geçen hafta Beşir Ayvazoğlu'nun köşesinde kaleme aldığı "İspanyol Gribi’nden Coronavirüs’e" yazısında bahsettiği kitaplardan biriydi Hakka Sığındık. Merak edip, hemen edinip okumaya başladım. Kitabın telif yılı 1919. O yılın salgın hastalığı ise İspanyol Gribi. Salgın durumunun içinde ki toplumumuzun portresini çizerek başlıyor Gürpınar. "Hangi evde hastalık kendini gösterirse, orada düğün varmış gibi, bütün komşu kadınlar hemen ziyarete, uğramaya -kendi deyimlerince- hatır sormaya koşuyorlar ve "A! Dostluk bu günde belli olur" nakaratıyla hastanın hizmetinde bulunuyorlar; bardağından içiyorlar, artığını yiyorlar, koynuna girecek gibi yatağına sokuluyorlar." Roman bu girizgahtan sonra hiç umulmadık bir polisiye kurgusuna sürüklüyor okuru. Salgın zamanında insanlardan, zaaflarını kullanarak para tırtıklamanın yolunu bulmuş gizemli şahsın peşinden koşturmayla devam ediyor. Diğer ilginç olan şey ise, romanın sonunda bulunan gizemli şahsın, para aşırması, yasal-ahlaki bir zeminde tartışmayla romanının son bulması. Biraz merakınızı kamçılaması için son cümleyle elveda edelim. "Görevime bağlıyım, Vicdanımı da çiğnemek istemem. Kanun, sizi yakalamamı emrediyor... Vicdanım bırakılmanızı. Her ikisine de saygı göstermek için şimdi üst makama istifamı sunuyorum." İyi okumalar.
Hakka Sığındık
Hakka SığındıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Ayrıntı Yayınları · 20181,431 okunma
·
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.