Gönderi
Seni de Vururlar Ey Acı!!!
Maalesef Ülke olarak yakın tarihimize baktığımızda geride birçok acı bıraktık. Bu acıları yaşayan insanların çoğu hala içimizdeler. Bazen bu insanlarla denk gelip acılarını dinleme fırsatımız oluyor. Duyduklarımız karşısında o kadar şoka uğruyor ve elem duyuyoruz ki o insanların o acıları yaşamasının ne demek olduğunu o zaman anlamaya çalışıyoruz.
Kitap yakın tarihimizde yaşanan acıları yazarın deyimiyle yaşanan bazı katliamları bütün ayrıntıları ile gözler önüne sermiş. Bütün olayları bizzat olayı yaşayan tanıkların dilinden anlatmış. Yaşanan olaylara emin olun katliam vahşet demek bile yetersiz olacaktır. İlk defa bir kitabı okuduktan sonra keşke okumasaydım dedim. Kitabın içinde yer alan acıları dinledikçe insanın içi bir huzursuzlukla bir acıyla doluyor ki tarif edilemez. Dediğim gibi keşke okumasaydım dediğim bir kitap…
Kitabın içinde yer alan bazı olayları kısaca yazacağım. Şundan son derece eminim ki birçok kişinin yakın tarihimizde yaşanan bu olaylardan haberi bile yoktur. Ve maalesef bu olaylar yaşanan tüm olayların sadece bir kısmı… Kitapta yer alan bazı acı dolu yaşananların özet bilgisi şu şekilde…
Sündüs Yaylası Katliamı
18 Temmuz 1993 Van ili Bahçesaray ilçesi Sündüs yaylasında bulunun tamamı kadın ve çocukların oluşturduğu göçer halka baskın yapılır. Yayladaki herkes bir çadırda toplanır. Ve çadır ağır silahlara 10-15 dakika boyunca taranır. Bu tarama sonucunda tamamı kadın ve çocuklardan oluşan 24 kişi olay yerinde can verir.
Altınova Beldesi Katliamı
03-10-1993 Muş ilinin Korkut ilçesine bağlı Altınova beldesine baskın yapılır. Baskın sonucunda belirlenen bir ev ateşe verilir. Ev içindeki kadın ve çocuklar hatta yedi aylık bir hamile kadında olmak üzere 10 kişi yakılarak öldürülür. Tüm bedenler yanmadan dolayı kömürleştiği için kimlikler belirlenemez…
Başbağlar Katliamı
05-07-1993 Erzincan ili Kemaliye ilçesi Başbağlar Köyü Sivas’taki otel katliamından iki gün sonra Sivas olayının intikamını almak isteyen bir grup basar köyü. Vakit akşam namazı vaktidir. Camiyi basan grup cemaati dışarı çıkarır ve camiyi ateşe verir. Daha sonra Cami önüne topladığı 33 kişiyi silahla tarayarak eşleri, anneleri ve çocuklarını gözleri önünde öldürür. Geri kalan köyün tamamı ateşe verilir. Devlet bölgeye ancak bir gün sonra ulaşabilir. Bu şekilde Sivas katliamının intikamı alınmış olur. Fakat işin garip tarafı ölen kişilerin çoğunun o olaydan haberi bile yoktur.
Susa Köyü Katliamı
26-02-1992 Diyarbakır İli Silvan ilçesine bağlı Susa köyüne bir grup tarafından baskın yapılır. Vakit akşam namazı vaktidir. Cami içinde namaz kılan Cemaat namaz esnasında caminin kapısının önüne çıkarılır. Sıraya dizilen 14 kişi elleri ve gözleri bağlanarak orada kurşuna dizerler. Yaralı olarak kurtulan kişiler arabayla şehre taşınmadığı için kan kaybından can verirler. Susa Cami katliamında toplamda 10 kişi hayatını kaybeder.
Kanipanik Köyü Katliamı
10-03-1994 Diyarbakır ili Çınar ilçesi Yarımkaş köyündeki insanlar bayram alışverişi için kalabalık bir şekilde köyün mevcut olan tek dolmuşuna binerek şehre doğru yol alırlar. Yolculuk esnasında yola döşenen uzaktan kumandalı mayın patlatılır. Dolmuştaki 10 kişi parçalanarak can verir. Eşleri ve çocukları kimsenin yardıma gelmediği o hazin günde ölenlerin parçalanmış cesetleri bir araya getirmeye çalışır. Tabi her olaydaki gibi bu olaylarda da fail bulunmaz ve dava zaman aşımına uğrar.
Bunlar ve benzerleri olan daha kaç tane olay. Bir annenin oğlunun dışarı çıkan bağırsaklarını ona toplatan bir dünya düşünün.
Annesinin parçalanan beyninin üstüne uzanan bir bebek düşünün…
Kurşunlardan kurtulmaları için iki evladını saran fakat ve kendini ne de çocukları koruyamayan ve çocuklarına sarılmış bir şekilde can veren Anne düşünün…
Rabbim bir daha bu ve benzeri acıları yaşatmasın….
·
1 plus 1
·239 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.