Marks’ın manifestoda kutsallaştırdığı devrimin öznesi işçi sınıfı zincirlerinden kurtulup orta sınıf artı değer paylaşımına fit olmuşsa ve dahi ekonomi politik gerilim kendinde bir devrim için yeni bir özne tarih yapıcı yeni bir diri güç arıyorsa nereye bakmalı? Örgütlenme üşengeçliği için yeni bir elma şekeri gerek. Tam da burada kent ile Marks arasında yeni bir hesaplaşmadan yola çıkan yazar elma olarak tüketim nesnesini şeker olarak da yanlış biliçlendirilerek kandırılan tüketiciyi öne itiyor.... tüketicilerin örgütlü devrimini yeni Marksist praksis olarak düşünsek mi acaba derken klasik İngiliz pub işçi sınıfını mumla arasak yok diyor... kafa açıcı bir kitap