Gönderi

216 syf.
·
Not rated
okuduğum diğer kitaplardan farkı açıktır sonsuzluğa nokta'nın; efendim, benzetmeler ve ilişkilendirmeler başarılı gerçekten. akla gelmeyecek tasvirler var ki insan okurken şaşırıyor ve "kitap okuduğunun" farkında varıyor. lakin kitabı "olay örgüsü" için, öyküden bir sonuç çıkarmak için okuyan insan kitabı değil bu sonsuzluğa nokta. "birader anladık sehpalar şahlanmış at sürüsüne benziyor da sadede gelsen bir zahmet..." gibi şeyler diyebilirsiniz sıklıkla. estetik duyguları harekete geçiren şeyler olur ya, mükemmel yapılmış bir resmi seyretmek, yan yana geldi mi melodik bir şarkı oluvermiş notaları dinlemek, görünümüyle iştahımızı kabartan bir yemek, ya da kokusuyla bir anda aklımızı alan birinin yanımızdan geçivermesi... tüm bunlar gibi her şeyden önce o lirik diliyle pek estetik duruyor hasan ali toptaş'ın sonsuzluğa nokta'sı. gözümüzün önündeki perdeyi indiriyor; akıcılığıyla kulağımızın pasını siliyor, ilginç betimlemeleri ile beyin kıvrımlarımızı harekete geçiriyor ve ağızdan takdir sözleri döktürüyor. "iyi ki" diyorum, "iyi ki bu adamla aynı dili konuşuyorum" son derece dingin bir havada ilerliyor kitap. sayfalar aktıkça kitabın kahramanı ile tanışıyoruz ve onu iyi-kötü özellikleriyle yargılamaya başlıyoruz. insan ne denli tarafsız olmak isterse istesin, muhakkak birinin/bir şeyin ardına geçiveriyor. aslında zorluk bundan sonra başlıyor değil mi? birinin/bir şeyin yanında yer aldıktan sonra onu ilerde ortaya çıkan olumsuz özelliklerine rağmen desteklemeye devam etmek, ya da terk edip gitmek. birini sevmek gibi... onu ilk başta ilah yapmışken, yavaş yavaş sıradanlık mertebesine indirmek. bir zaman sonra onun yanındaki koltuğu boşaltmak, otobüsten * * inmek. kitabın en başarılı bulduğum yeri ve beni en çok etkileyen yönü ise kitap kahramanının babasıyla olan ilişkisidir sayın okurlar. hani deniyor ya anne baba olmak için ehliyet verilmeli diye... öyle işte. bir de evlilik... nasıl yalan, nasıl dolan bir şey. istisnaları vardır elbet ama bizim gördüklerimiz dönme dolap sadece. insan bir zaman uyanıyor ve yanındakine alışkanlıkla, *çift kişilik yatakta tek kişi yatma lüksünü kaybetmişçesine* bakıyorsa.... bu nasıl bir acıdır.
Sonsuzluğa Nokta
Sonsuzluğa NoktaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20171,740 okunma
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.