Gönderi

KİTAP OKUMAK YAZARLARLA KONUŞMAKTIR.
Bir başka açıdan bakıldığında kitap okumak kadar harika bir olay az bulunur. O sayede yeryüzünün en olgun insanları ile buluşur konuşuruz.Çoğu zaman da dost oluruz. Hem de zaman ve mekan farkı, dil ayrılığı tanımadan. Ne müthiş bir olaydır bu gerçekten! Yüzlerce yıl önce yaşamış bir yazar düşünün, Kitabiyla sanki karşınızdadır. Kendi dilinizde konuşmaması da sorun olmaktan çıkmıştır. (tercümeyle ya da almış olduğunuz ilim ) isterse bir başka kıtada, bir başka coğrafyada yaşamış olsun, Farketmez. Kitap alır getirir onu yanınıza kadar ve konuşturur sizinle. Sağlığında belki onunla bu kadar rahat konuşamazdınız. Zamanı olmayabilirdi mesela. Ya da sosyal statüsü, görevi, dini, düşüncesi, ve anlayışı izin vermeyebilirdi. Ama kitap okadar hatırlı bir nesnedir ki tutuyor elinden o yazarı ve büyük bir tavazu içinde size kadar getiriyor işte. Bundan sonrası size kalmıştır. İster dost olur. Sürekli konuşursunuz. İsterseniz dost olmaz, resmi ve ciddi konuşursunuz. İsterseniz de son kere konuşmuş olursunuz. Hepsi de size kalmıştır artık. İşte kitap bu! Bunu şunun için yazıyorum; kitap ne büyük bir imkandır değil mi? Otur da bin sene önce yaşamış bir olgun kişi ile sohbet et. Ne sayesinde? Kitaplar sayesinde elbette. Gerçekten müthiş! Düşünün bir kere, dünyanın en büyük hukukçularından biri kabul edilen Ebu Hanife ( r.a ) iki talebesi Ebu Yusuf ve imam Muhammedi ( r.a ) alarak size geliyor. Önüne diz çöküyorsunuz onların ve başlıyorsunuz fıkıh-hukuk derslerine. İsterseniz İmam gazali ( hz ) ile kalbinizi ihya ediyorsunuz.Dilerseniz taberi ile dünyanın başından başlayarak yaşadığı zamana kadar gelen macerayı konuşuyorsunuz. İsterseniz ansiklopedik bir alim olan Fahreddin-i razi ( r.a ) ile bütün ilimler üzerinde cevelan ediyorsunuz. İsterseniz imamı Suyuti ( r.a ) isterseniz sübeveyhi isterseniz ahfeş isterseniz teftezani ( r.a ) ile Sarf Nahiv ilimlerini müzakere ediyorsunuz. İsterseniz Kuşeyri, isterseniz Cüneyd-i bağdadi ( r.a ) vs ile tasavvuf sohbeti edersiniz.İsterseniz Mevlana isterseniz İbnü l-Arabi sizinle.İsterseniz Elmalı Hamdi efendi ile dertleşin. İsterseniz M.Esad Erbili ( r.a ) ile söyleşin. İsterseniz Said Nursi ( r.a ) ile ağlaşınız… Gülmek mi istiyorsunuz? Nasrettin Hoca’yı çağırı. Ağlamak mı istiyorsunuz? Hasan-ı Basri’yi davet edin. ‘’Bekkaun’’u (Allah korkusundan yahut muhabbetullahtan dolayı çok ağlayanlar) da alıp gelsin mübarek. İsterseniz biraz daha gidin ve Mescid-i Nebi‘ye girin. Yanınıza İmam Malik’i ( r.a ) alın ve Ebu hüreyre’yi ( r.a ) dinleyin. Gücünüz yetiyorsa mihraba yaklaşın ve doğrudan sözü sultanından dinleyin… İşte okumak budur! _ ‎ ༄❥ علي كمال بوز Seyda Yusuf Bulut ____
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.