Gönderi

158 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Okuyacaklar için...
Tam da corona virüsün patladığı bugünlerde çok manidar bir kitap. Kitabın ilk paragrafı "İstanbulda, Hoşkadem taraflarında İspanyol nezlesi yangın gibi evden eve saldırarak aile fertlerinden üç-dört cana kıymadıkça sönmüyordu. Hastalık olan evlerle imkan derecesinde girip çıkmaktan sakınılması hususunda doktorların önerileri, gazetelerin ihtarları etkisiz kalıyor; bu nasihatlerini zıddına hareketten ileri gelen elim vakalar, birbirini takip ediyordu. Kimsede kurallara uyma eseri görülmüyor, eski kafalar hep bildiğini okuyordu." diye başlıyor. 2019 Eylülünde 'İki Hödüğün Seyahati' kitabıyla okumaya başladığım Hüseyin Rahminin, bu kitabıyla beraber, okuduğum on üçüncü kitabı oldu. Kitabın baskısına değinmek isterim. Bu kitabı almadan önce Maviçatı Yayınlarının baskısındaki yazım hatalarıyla ilgili yorumlar okudum. Kitabın baskısı kaliteli, yazıları okurken insanı yormayacak şekilde basılmış ama okuduğum yorumları haklı çıkaracak kadar yazım hataları da çoktu. Hüseyin Rahmi kitaplarını hep farklı yayınlardan almaya çalışıyorum. Bunun sebebi hangisi daha kurallı ve kaliteli ise o yayıneviyle devam etmek için. Olay örgüsü güzel hazırlanmış bir kitap. Aşağıda yazacağım özet kısmında son kısma girmeyeceğim kitabı okuyacaklar için tabiri caizse "spoiler" olmasın. Özet( ilk paragraftan sonrası için) İspanyol nezlesinin yanında mahallede açlık ve sefalet de vardır. Yalnız mahallede duvar duvara bitişik iki zengin ailenin evinde neredeyse her gün düğün var gibidir. Şarkı sesleri hiç kesilmez. İki ev de müzik evine benzer. Komşularda hasta ve hatta cenaze olduğunda dikkate almazlar. Bolluk içindedirler yeme içme gırla gider.(Bu bolluğun nereden geldiğini kitabı okuyunca anlayacaksınız.) Komşu kadınlar dedikodu yapmaktadır. (Hüseyin Rahmi Gürpınar kitaplarının daimi tipleridir bu kadınlar. Yazar Harika konuşturur onları. Sanki onlarla beraber hissedersiniz kendinizi.) Komşular şikayetçidirler bu abartılı eğlence durumundan. Bu iki zengin kişi -Hacı Ferhat Efendi ve Hafız İshak Efendi- birbirlerini çok severler. Bir sabah Hafiz İshak, elindebir mektupla, telâş içinde Hacı Ferhat'ın konağına gelir. Korkmuştur. Mektupta Hazreti Abdal Veli'ye, belirtilen adrese, Üç Yüz Lira gönderilmesini yoksa oğlu, gelini ve torununun İspanyol nezlesine kapılıp öleceğini söyler. Hafız İshak korkmuştur polise gitmek ister ama Hacı onun gönlünü ferahlatıp bu işin aslının olmadığı söyleyip gönderir. Mektubun üstünden daha yirmi dört saat geçmeden Hafız İshak Efendinin sırayla torunu, gelini ve oğlu İspanyol nezlesinden ölür. Hafız İshak matem tutarken odasına daha önce gelen ve farkına varmadığı bir mektup daha görür.  Okur ve Hacı Ferhat'ın yanına gider. Mektupta artık tüm varlığını da versen ölen canların geri gelmeyeceği yazar. Hacı Ferhat mektubu okur üzülür. Keşke İnansaydık Abdal Velinin mektubuna der. Derken o sırada Hacının Uşağı elinde bir zarfla odaya girer. Zarf, az önce okudukları zarfla aynıdır. Bu kez Abdal VeliHca Ferhattan Beş Yüz Lira ister. Eğer bu para ödemezse Hacının evinden beş kişi İsponyol nezlesine yakalanacak ve ölecek der. Abdal Veli'nin evliyalığına iman ederler. Hacı Frhat parayı ödemeyi kabul eder. Parayı Abdala göndermesi için Hacı Ferhat'ın hac arkadaşı olan Hacı Hurşit çağrılır, durum anlatılır. Parayı Abdal Veli'ye teslim etmek için Hacı hurşit, arabacı Osman ve hizmetkâr Fettah yola çıkarlar. Mektuptaki adrese varırlar. Hacı parayı vermek için iner. Osman ve Fettahın, Abdal Veli meselesinden haberi yoktur. Abdal Veli'yi bulacakları adrese varmadan uzak bir mesafede dururlar Hacı Hurşit parayı teslim etmek için arabadan iner diğerlerine beklemesini söyler. Hacı Hurşit ilerleyince Osman merak edip Hacının arkasına takılır. Bu sırada Fettah arabada kalır. Fettah korkmuştur. Derken hırsızlar Fettaha saldırıp her şeyini alırlar. Fettahı bağlarlar ve arabayı da alıp kaçarlar. Aynı şey parayı teslim ettikten sonra Hacı Hurşit ve Osmanın da başına gelmiştir. Osman ve Hacı birbirlerini bulurlar. Daha sonra Hacı ve Osman gelip Fettahı bulurlar. İplerini çözerler. Konağa güç bela giderler. Olanlardan sonra Hacı Ferhat'ın damadı polise başvurur. Hemen o günün akşamına durumu anlamak için bir divan kurulur. Hacı Hurşit durumu anlatmaya başlar. Osman ve Fettah da sırayla anlatır.  Daha sonra olayın aslını Sabık Polis Komiseri Şinasi araştırmaya başlar. Burada yazmaya çalıştığım özet, kitabın doksan iki sayfasına kadar kısa olay örgüsü olarak söylenebilir. Devamını kitabı alıp okumanız dileğiyle...
Hakka Sığındık
Hakka SığındıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Maviçatı Yayınları · 20171,517 okunma
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.