Okurken keşke dedim, keşke bu kitabı dünyadaki her kalbe işleyebilsek. Belki o zaman durur insan denen azgın yaratık. Salyaları savaş diye akmaz o zaman. Keşke dedim, bu da benim ütopyam oldu.
Stefan Zweig'ın kaleminden çıkan Mecburiyet adlı eserin hemen arkasından okudum. O kitap savaşa gitmek zorunda olanın psikolojisini ne kadar iyi ele almışsa bu kitap kalanların hayatlarını o kadar iyi ele almış.
Boğazımda yumruk olan o kadar çok satır var ki. Bu acıların her an yaşandığını bilmek daha da büyüttü yumrukları. Yitip giden yaşamlar, geride kalanlar, kurulan hayaller...Hepsi birer taş olup oturuyor göğsünüzde.Kesinlikle okunmalı.