İpin ucu
Vüs'at Bener İthafı yargıç Refik Gürel 'e yapmış . Bunu boşuna yapmış olamaz dedim ve İnternete baktığımda karşıma avukat Refik Gürel çıkti. Sanırım o zamanlar Menderes' in avukatlarından biriymiş . Acaba bu o kişi mi?
Oyuna Vüs'at Bener Sosyo-Gulduru demiş . Oyunda ''guncel konularda gulduru'' yazdigini soyluyor (sayfa 124-147). Oyun gülünç ama bir o kadar üzücü . Bir kere çok yalnız bir oyun . ''İnsan çok Yalnız'' diyor .
AA kendini bölerek A'yi yaratıyor .( Zaten ben senin babanım diyor . )
AA bariton ( kalın )
A tenor (ince)
Yani Bu ikili Sadece ses tonları ile birbirinden ayrılabilir .
Oyun kendini öldüren AA ile başlıyor . Kendini sırtından bıçaklayan ? İnsan kendini nasıl sırtından bıçaklar . Bu pek olanaklı değil . Sırtından bıçaklamak hain olmayı tercih etmek demek normalde . Üstelik oyunun ilk sayfalarında YAŞAMAK GÜZEL ŞEY diyen SESLER geliyor . Bu Nazim Hikmet' in dizesi .
YASAMAK ve ÖLMEK. ..
Ölmek için yaşamak gerekiyor !
Vüs'at Bey'in dilini yine görüyoruz . Mesela ''soru '' birçok yerde ayırma işareti ile ayrılmış . 'Bu soru ne?' diye düşünürken Sorunun oyunun en sonunda sorulmuş olduğunu görüyorum . AMA NASIL YASAMAK ? soru bu .
Peki Ne zamana kadar yaşamak ?
Ölünceye kadar .
A buna cevap veriyor : ORASI ÖYLE DE BIRAKMIYORLAR Kİ , DOĞRU DÜRÜST ÖLELİM s.104
Dil meselesine baktığımızda ''onay'' ile karşılaşıyoruz . Onay küçük harfle başlamış ve ayırma işareti ile ayrılmış . Tıpkı soru kelimesi gibi.
Onay veren kim ?
Tanrı. ..
ÖLMEK İÇİN TANRININ ONAYI Mİ GEREKİYOR ....
İnsanın kendi ile hesaplaşması ve
Yaşam ölüm kavramlari ve ölmek isteyen insanın oyununu okuyoruz .oyun da degil birçok oyunlar var . Kimlikler her tabloda değişiyor . Sürekli bir çatışma hali var. Atışma hali...
Günah çıkarma soyleşilerinde din ve inançlar sorgulanıyor. Tanrı isa ilişkisi, Musa, Ali tüm bu inançlar irdeleniyor .
Oyunda papaz (sayfa 111 de) ''Amin!''diyor mesela :)
Aile ve evlilik de payına düşeni almış . AA karikocalik oyunu oynayalım deyince A ''O oyun değil, kepazelik.'' diyor.
Uyumsuz ' u okuduğumu çokça düşündüm :
Sayfa 102 -tablo 5 'te AA kurtulduk diye oynamaya başlıyor . Umuttan kurtulduğunu söylüyor .
Hatta A tablo 5 -sayfa 99' da ''uyumsuzum, zorla mı? '' diyor .
Türkiye ve Türk olmak ,
70' ler ve 80 'ler Turkiye'si
okullarda,sınıflarda ''sapir sapir'' ölen öğrenciler anlatılıyor .
Düşünce suçluları ...
AA nin yargic olduğu bölümde (üç isareti yaptığı kisimda) o dava sanırım DENİZ, HÜSEYİN ve YUSUF 'un davasıydi.
Oyun yarıdan itibaren Türkiye gerçeklerini anlatıyor . Yerli takılara örnekler verirken mesela en son iki örnek büyük harfle yazılmış : POLİTİKACILAR VE YALANCILAR .
Oyunda yine Thomas More Ütopya 'si ve Karl Marx da geçiyor . Vüs'at Bey farkı diyorum buna .
Melek Yargıç, A'yi Kimliksiz olduğu için yargilayamiyor . Bu bölümde A'yi Çok fazla İsa olarak görüyoruz. Doğum tarihinin sıfır olması ve ''piç'' olması bize bunu düşündürüyor. Dosyayı aşağıya atar . Dünya'ya galiba . Burda başka bir yargıç yine AA devreye giriyor . A Her türlü yargılanmaya karşı . İnsan kendi kendini yargılamali sonucu ortaya çıkıyor .
A'nın suçu düşünmek mi ? Yoksa YASAMAK mi? Her ikisi de aynı şey mi?
Ceza verilir: ölüm. ((Tıpkı YABANCI-Camus gibi geldi Bu kısım . Belki hatalı bir düşünce ama böyle ))
Son sözü YAŞASIN olmalı . Bunu kim söyler . Haksız yere idam edilenler ve düşünce suçluları . Mesela : yaşasın halkların kardeşliği (deniz , Hüseyin ve yusuf gibi) ya da YAŞASIN çünkü istediği gibi yaşasın demek mi ?
A en sonunda ipi boynuna geçirir . Fakat ip kopmuştur . İpin ucunda AA vardır . A yoktur. A'ya ne oldu ? Öldü diyemeyiz .
#Ne yasayabiliyoruz ne ölebiliyoruz #
Kitapta ipin ucu oyununun epik, seyirlik ve absürd olmadığı Vüs'at Bey tarafından oyun içinde söylenir bize . Peki bu oyun nedir ?
Bay Muannit Sahtegi'de olduğu gibi Vüs'at Bey dili diyebileceğimiz bir dil kuran yazar, oyununda da kendine göre Vüs'at Bey oyunu mu kurmuş ? Kurmak istemiş . Çünkü bunu bizden istemiş .
Tekrar tekrar okunmalı ...