Merhaba sevgili kitap severler
Burada Geçmişin Karanlık İzi adlı eserimi okuyan güzel bir insanın eserim hakkında yorumunu sizler ile paylaşmak istedim buyurun :)
Evet sevgili güzel insanlar
Sizler ile
Güzel okuyucum
Nurcan Öztemel Dağ’ın kitabım hakkında
Kendi yorumunu paylaşmak istiyorum
Merhaba Arkadaşlar 🙋♀️
Sonunda hiç sıkılmadan 2 gecede, yani ortalama 3 saatte bitirdiğim bir kitapla karşılaşmak beni çok mutlu etti. Çünkü bu aralar, okuyamıyorum bir türlü diye kendimden şüphelenmeye başlamıştım 🙃😄😄
Evet dediğim gibi elime aldığım andan itibaren su gibi akıp giden 'Ne olacak, ne olacak' diye merakta bırakan, aşk dolu, dram dolu, acı dolu bir kitap Geçmişin Karanlık İzi 📚
Neredeyse her cümlesi süslü aşk cümleleriyle yazılmış. Aşk cümleleri dediysem sadece mutlu değil 😉 Can yarası da, kalp sızısı da, korku da, heyecan da bu cümlelerle betimlenmiş ve bu şekilde insanın içine akıyor her duygu...
Esra'nın geçmişteki karanlık anları ile yüzleşmesi, peşini bırakmayan olaylar zinciri...
Yakup; Esra'nın peşini bırakmayan karanlık izi...
Emir; Esra'yı ışığa çıkarmaya çalışan aşık
Sedef; kendi duyguları ile hareket eden, herkesin dostu görünümündeki melek şeytan...
Hikayedeki karakterlerin hiçbirini sevmedim açıkçası, hepsinin karakteri, tavırları beni kendilerinden soğuttular. Şu iyi diyemiyorum. Sadece kötü adam şeklinde tanıtılan Yakup'a üzüldüm biraz... Mağdur konumdaki Esra, iyi adam Emir, dost Sedef ve günahsız çocuk Eda... Bu kişilerin hiçbiri de bence bu isimleri haketmiyor ne kadar öyle gibi görünseler de haketmiyorlar... Acaba neden böyle düşündüm? Bence okursanız siz de anlayacaksınız veya bana karşı da çıkabilirsiniz, bilemem 😉 Yazar bana böyle hissettirerek şu mesajı verdi aslında; herkes kendi tarafından bakarak yaşıyor hayatı, aslında bir de karşı taraftan bakmak var. İşte onu yaparsak ne kadar farklı göründüğünü görmüş oluruz veee herkes kendi doğrusu ile yaşıyor hayatı 😉
'Yedi ay sonra' bölümünde yazar beni şaşırttı, hiç beklemediğim şeyler yaşandı, bu yüzden de yazarı bir kez daha tebrik etmek istiyorum gidişatta farklı yerlere götürdü beni 🙏
Abartı bulduğum yer ise iki kişi arasında geçen konuşmalar bile o süslü cümlelerle yapılmış, gerçekte kimse kimseyle o şekilde konuşmaz yani bence konuşmaz. Yazar konuşmalarda değil de aralarda yaptığı gibi bizlere onları aktarsaydı daha doğal olacaktı gibime geldi... Tabii yine bu da benim görüşüm 😊
Yarım kalan hayatlar gibi bu hikaye de yarım kalmış. Umarım devamı da gelir...
Ve son olarak diyorum ki; Geçmiş her insanın, bazı konularda duygularını etkileyen taraftır... Fakat kimi geçmişini silmeye çalışır, kimi ise onunla yaşamayı seçer kimi ise yaşadıklarından dersler çıkararak yeni adımlarını ona göre atmayı tercih eder... Ama kim neyi seçmiş olursa olsun yaşadığı acılar varsa işte onlar her daim yürekteki yerini aynı şekilde korur...
En sevdiğim paragraflardan bir kaç tanesi
📌 İnsan sevdiğinden hiçbir zaman utanmamalıdır. Eğer ki sevginizi söylerken utanıyorsanız, bu, kendinize olan güveninizin eksik olduğuna işarettir.
📌 İçindeki umut ışığını söndürmezsen yüreğindeki tüm karanlıklar sonsuza kadar senin için hazır olda bekler. Yeter ki sevgi ışığını söndürme, söndürmeye çalışanları o yoldan geri döndür.
📌 Senin acele ettiğin durumlar vardır, işte o an güzel sevgili sevdiği kuluna öyle bir mesaj verir ki şükür etmelere doyamazsın.
Sevgili yazarımız Gizem Canver, yüreğinizden akan güzel cümlelerle hayat verdiğiniz bu hikayeyi bizlere sunduğunuz için teşekkürler 🙏 Kaleminiz daim olsun ki bizler de böyle güzel kitap okuma keyfini, daha bir çok kez sizin kalemizden çıkartalım 😊💖📚
#kitapyorumu
#geçmişinkaranlıkizi
#gizemcanver
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.