06.03.2016
Çok ara vererek (elimde olmayan nedenlerden dolayı) okuduğum için mi bilmiyorum ama kitabın çok içine giremedim. Hepimizin hayatımızın bir döneminde kendimizi her şeyden soyutladığı, her şeyi sorguladığı kitapta olduğu gibi çelişkili durumları olmuştur. Kitap kolay bi kitap değil. Kendinizi tamamen vermeniz gerekiyor. Sanırım okurken kitabın hakkını veremedim . Tekrar okuyacaklarımın arasına alıyorum.
25.02.2018
"Her şeyin farkında olup, hiçbir şey yapamamak" sanırım en kötüsü bu; ve biz uzun zamandır böyle bir durumun içerisindeyiz. diye yazmıştım bir sene önce falandı sanırım.
Bu kitabı okudukan sonra bu söz daha bir anlam kazandı benim için.
Dostoyevski de diyor ya bu kitabında “yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır” diye ben de diyorum "Anlamaya, anlamlandırmaya çalışmak da hastalıktır." Çünkü bu isteği ne kadar canlı tutarsa bir insan, o kadar hayal kırıklığına, o kadar can sıkıntısına uğruyor. Aslında biliyorsun durumun ne olduğunu, teşhisi koyuyorsun, belki tedaviyi de yapıyorsun ama karşıdaki buna yanıt vermiyor. Sürekli aynı şeyler içinde gelip gittikçe de bu sefer sen hasta olup çıkıyorsun sonra kimsenin faydası olmuyor sana.
Belki de bu yazdıklarımın kitapla bir alakası yoktur ama kalemi aldım elime ve bunlar çıktı birden.
Neyse devam edelim.
Bu kitabı ikinci okuyuşum. İlk yorumum yukarıda. O okuma üzerinden yaklaşık 2 yıl geçmiş. O 2 yılda neler neler değişti hayatta. Gerçi değişse ne olacak bana hep aynı gibi geliyor ya neyse...
Kundera Kayıtsızlık Şenliği kitabında “Hayat, herkesin herkese karşı mücadelesidir” diyor ben de “Hayat, kendimize karşı mücadelemizdir” diyorum ve bu mücadele de galip gelmek pek mümkün değil gibi.
Kitabın ikinci bölümünde yol verip vermeme durumu vardı ya. O durumu neredeyse her gün yaşıyorum ben. Artık kitaptaki gibi saplantı durumuna geldi. Zaman zaman boşverip geçip gidiyorum, zaman zaman da omuz omuza çarpışma durumuna girip kavga gürültü vs. Bunlar bile çok yoruyor adamı yaa. Hayır biliyorum karşıdaki yanlış yerden yürüyor . Yolu iplerle ayırmışlar gidenler bu taraftan, gelenler öteki taraftan diye ancak her defasında bunun tersini yapan insanlar var ve ben gerçekten tahammül edemiyorum bu duruma. Sen doğru yoldan gidiyorsun karşıdaki koşarak geliyor ve senden yol vermeni bekliyor. Yok öyle bir dünya kardeşim. Bak yine sinirlendim :) Ne alaka diyebilirsiniz belki ama dolmuşum demek ki :)
Onun dışında arkadaşları arasındaki durumu yok sayılması, aşağılanması vs. Sonra Liza ile olan diyalogları.
Bu insanlar boşuna yeraltına girmiyor kardeşim.
Herkese keyifli okumalar.