Gönderi

112 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 hours
Kalbin İlacı:Gelin Taci
Siz hiç, bir kitabın karşınızda size nasihat verdiğine şahit oldunuz mu? Olmadıysanız, nasihat isteyenlere Gelin Tâcını tavsiye ederim Arka kapaktan başlamak istiyorum; Rızık konusunda şüphe etmek, rızkı verenden şüphe etmektir. Sen kendine bir şey alacağın zaman güzel olanı seçiyorsun. Fakat Allah’a karşı hareket ve davranışlarında bu özeni göstermiyorsun. Gerçekten bütün geceyi ders vererek geçirsen, nefsinin hoşuna gider de, aynı gece iki rekat namaz kılmak sana zor gelir. Bu cumleler bile aslında kitabın ne kadar dolu olduğunu gösteriyor, içerisindeki her bilgi adeta yüreği okşuyor ve akla hitap edip balta gibi kafaya indirip bir çok gerçeği uyandırmaniza vesile oluyor. Kafka'nin deyimiyle kitap velhasıl uyandırıyor,silkeliyor.. Kitabın bendeki en önemli kısmına gelirsek; Dünyanın kapitalist sistemleri icinde bogulurken elimizden hızla akıp gittiği, zamanın asla durmayacak oluşu, günümüzde sanki hızına hız katarak ilerlemesi ile beraber dünya hayatı sanki daha bir önemli hale geldi ve dünya kalbimize fazlasıyla yer almaya başladı.Etrafta sürekli ‘anı yaşa’ gibi söylemlerle insanların aklı bulanıyor. Bir anlamda bizi dünya nimetlerine bağlayan bir sürü psikolojik etmen var çevremizde. Bu ani yaşamalar en son bizi boşluğa mazallah intihara bile sürüklüyor. En önemlisi nefsimiz var bizi dünyaya bağlayan ve bizler kibirliyiz maalesef ve kibir, gurur öyle bir sarmış ki ruhumuzu bize hayat bağışlayan Allah’ı anmaktan aciziz yük görüyoruz. Ve işte incelemeye çaliştiğimiz bu kitap insanı karşısına alıp konuşan bir şeyh edasıyla karşılıyor bizleri. Acizliğimizi tekrar tekrar yüzümüze vuruyor. Bunu hak ediyoruz; iyi de oluyor.. Sürekli plan yapıyoruz. Acaba aynı titizliği ahiret hayatımız içindd gösterebiliyor muyuz? Her günün akşamında Hz. Ömer (r.a.) gibi, “Bugün Allah için ne yaptın” diyerek kendimizi hesaba çekebiliyor muyuz? Bu konuda sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Akıllı kimse kendini sorguya çeken ve ölümden sonrası için çalışandır.” Yüce Rabbimiz de, “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne gönderdiğine baksın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” buyuruyor. Dünya ve ahirette mutlu olabilmenin yolu; dünyayı iyi değerlendirip ahireti kazandıracak ameller yapmaktan geçer. Nitekim Peygamber Efendimiz “İnsanların çoğunun kıymetini bilmediği iki nimet vardır: Bunlar; sıhhat ve boş zamandır. Ayrıca “Âdemoğluna kıyamet günü şunlar sorulmadıkça asla yerinden ayrılmaz: Ömrünü nerede ve ne şekilde geçirdiğinden, İlmi ile ne yaptığından,Malını nerede kazanıp nereye harcadığından ve bedenini nerede yıprattığından” sorguya çekilmedikçe insanın mahşer yerinden ayrılmayacağını buyurarak hayatımızı verimli geçirip geçirmediğimiz konusunda sorguya çekileceğimiz konusunda bizi uyarmıştır. Bunun için zaman zaman nefis muhasebesi yapmamız gerekmektedir.. Aksi halde ahirette hüsrana uğrayanlardan oluruz. Dünyada yaptıklarımızın mutlaka hesabını vereceğiz. Kitap icerisinde ; Ezeli ve takdir etmeyi rızayı ilahiyi, Ümitsizliğe kapılmamayi mevlana hz kıssası üzerinden anlattığı noktayı çok beğendim. Ayrıca salt ilim ve ibadete guvenmemeyi güzel şekilde öğretiyor.Bilhassa namaz konusu çok önemli ve imtihan bölümü mutlaka okuyun. Tasavvuf deryasina dalıp insan daha iyi idrak ediyor feyizlenip yıkanıyor. arınmak öncelikle bu mesleğe tabiyetle mümkün tabiki. Arap atasözünde “evvela yol arkadaşı, sonra yol” şeklinde ifade edilen husus önce yol aydınlığı, göz aydınlığı, gönül aydınlığı verecek şahsiyetlerin yolumuzda olması gerektiğidir. Sonrası yola çıkmaktır, aramaktır, yoldan çıkmaktır, yola revan olmaktır, yolcu olmaktır ve yol olmaktır. Ataullah İskenderi hazretleri, hakikatin ve hikmetin kutlu yolunda “Gelin Tâcı” ndan ilham almaya ve taçlanmaya çağırıyor. Sözün en güzeline ve hikmete tabi olmak isteyenleri bu kitapla zevkli bir yolculuk bekliyor. Bize düşen icabet etmek. Ömrünü tasavvuf’un çizdiği hikmetli yolda yürümeye adayan Ataullah İskenderi hazretleri, Cenab-ı Hakk’ı tanımadan geçen günleri, O’nu bilmeden ve O’ndan gafil geçen günleri yaşanmış saymıyor ve hemen kitabın başında bir ikaz veya nasihat cümlesinden olarak şunları söylüyor: “Allah’a yemin ederim ki, senin asıl ömrün; doğduğun günden beri olan süre değil; bilakis Allah’a tanıyıp bildiğin günden beri geçen süredir.” Ve son olarak incelememizi bir alintiyla bitirmek istiyorum.Hazret şöyle diyor:Asıl kaygılanıp üzülecek şeylere aldanmayıp da önemsiz konularda endişeye kapılman, cahillik olarak sana yeter de artar! Kaygılanacaksan şunlara kaygılan: Mümin olarak mı öleceksin kâfir olarak mı? Cennete mi gideceksin, yoksa ebediyen yanacağın ve sonu olamayan cehennemi mi boylayacaksın? Amel defterinin sağından mı yoksa solundan mı verilecek? İşte bunları düşünerek endişe et! Atıştıracağın bir iki lokmayı, yutacağın birkaç yudum suyu dert edinme! Seni mülkünde çalıştıran kral seni beslemez mi? Sen bir ziyafet evine çağrılasın da aç kalasın, mümkün mü? Allah’a kulluk etmenin en iyi şekli, O’na tam anlamıyla güvenip bel bağlanandır, çünkü bu dünyada pasif (önemsiz) olman mahşer gününde öyle olmandan daha iyidir. Öyleyse hayatını elekten geçirerek arındırmaya bak!(Sayfa 57) Sitedeki ilk incelemem,umarim faydası olmuştur.. İyi okumalar...
Gelinlik Tacı
Gelinlik TacıAtaullah İskenderi · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 20172,996 okunma
··1 quotes·
990 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Serendipçe okurunun profil resmi
Hocam elinize sağlık. Bilhassa 2. ve 3. paragraf şu an içinde bulunduğumuz süreç için çok manidar. Sıhhat ve boş zaman... Boş zamanın kıymetini gerçekten bilmiyormuşuz. Nasıl değerlendireceğimizi bile bilmiyormuşuz ki şu an hasta olmayan hemen hemen herkesin ortak derdi "can sıkıntısı". Yapılacak çok şey var ama o kadar önemsizleşmiş ki hiçbir şey yapmamak bunun önüne geçiyor. Yapılanlar da hiçbir şey yapmasa daha iyi dedirtiyor. (Genelleme).
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.