Çalıntı ve uydurma metinlerin en meşhuru hiç şüphesiz Protokoller’dir. Komplo teorileri tarihinde Siyon Liderlerinin Protokolleri (The Protocolî; of the Elders of Zion) kadar etkili olmuş bir metin yoktur. Protokoller’in çıkışı Fransa’da Alfred Dreyfus adlı generalin Yahudi olmasından dolayı karalanması ve ordudan atılmasını takiben yaşanır. Avrupa’da Fransız Devrimi sonra51 Yahudilerin hukuki olarak eşit vatandaşlık kapsamına dahil edilmeleri, ticarette belli oranda görünür olmaları ve başarı sağlamaları Ortaçağ’dan beri var olan önyargıların bu defa farklı şekillerde su yüzüne çıkmasına neden olmuştu. Eskiden beri var olan ve Yahudilerin ““aşağı-insan” olarak görüldügü Hıristiyanlık odaklı dinî kurgu yerini Yahudilerin dünyayı ele geçirmeye kadir ve aynı zamanda sinsi ve şeytani bir topluluk oldugunu iddia eden yeni kurguya bırakmıştı. Eski kurgudan tamamen bagımsız olmayan ama daha ziyade laik özellikler gösteren bu yeni kurgu Yahudileri üstün nitelikleri ve maharetleri nedeniyle mutlak kötülüğü temsil eden düşman bir grup olarak algılıyordu. Komplo teorileri bu yeni kurgunun altyapısını sağladı. 19. ve 20. yüzyılların gitgide karmaşıklaşan toplum yapısı, endüstrileşmenin yarattığı değişim ve yeni modern dünyanın eski degerler üzerinde yarattığı yıkıcı etki komplo teorilerine zemin hazırladı ve Yahudilerin günah keçisi olarak damgalanmalanna yol açtı.
Protokoller ilk defa 1903 yılında Rus rahip Sergei Alexandrovich Nilus (1862-1929) tarafından yayımlandı. Metin, Yahudi liderlerin dünyayı yönetme ve kontrol etme emellerini ve planlarını açığa çıkartıyordu. Masonlar da işin içindeydi. Yahudilerin bulunduğu ülkelerde ayaklanma çıkartılmasından basının kontrol edilmesine, halkın özgürlükçü politikalarla gözünün boyanmasından dinî inançlardan soğutulmasına kadar geniş bir zeminde ve devasa bir coğrafyada operasyonel olan bir komplodan bahsediyordu Protokoller. Komplonun arkasındakiler eğitimden basına, siyasetten ekonomiye, kültürden dine kadar her alana hâkimdi. Bir iddiaya göre Protokoller, 1897’de modern siyonizmin kurucusu Theodor Herzl tarafindan organize edilen ve İsviçre’nin Basel kentinde gerçekleşen Birinci Siyonist Kongre’nin gizli tutanaklarıdır.'58
1921 yılında Ingiliz The Times gazetesinin Istanbul muhabiri Philip Graves, Protokoller’in uydurma ve hatta çalıntı oldugunu ortaya çıkardı. Çalıntı yapılan kaynaklar birden fazlaydı. Yahudi düşmanlığıyla tanınmış Alman yazar Herman Goedsche’nin (1815-1878) 1868 yılında Sir John Retcliffe takma adını kullanarak yazdıgı Biarritz adlı romanın bölümlerinden biri Prag Mezarlığı hakkındadır. Prag Mezarlığı, Israilogulları’nin 12 kahilesini temsilen 12 hahamın gizli buluşmasının yapıldığı yer olarak anlatılır. Hahamlar bundan sonraki 100 yılda toplumu ve insanlığı nasıl manipüle edeceklerini ve yöneteceklerini dile getirirler.59 Protokoller’le benzerlik çarpıcıdır. Bir diğer kaynaksa Fransız yazar Maurice joly’nin (1829-1878) 111.
Napolyon dönemini hicvetmek üzere 1864 yılında yazdığı Machiavelli ve Montesquieu Arasinda Cehennemde Diyalog (The Dialogue in Hell Between Machiavelli and Montesquieu) adlı eserdir. ]oly’nin eseri Machiavelli ve Montesquieu arasındaki hayalî diyalog üzerinden ilerler. Machiavelli, Montesquieu’ya karşı baskici egilimler taşıyan III. Napolyon’u temsil etmektedir. Bu diyaloglarin bir kısmıyla Protokoller’in bazı bölümleri arasında doğrudan örtüşme söz konusudur. Ayrıca rahip Barruel’in eserinden de etkileniİdigi açıktır. Bir dönem Çarlık rejiminin gizli servisi Okhrana’nın şefi olan Pyotr Rachkovsky’nin (18531910) Protokollerin Rusya’ya gelmesinde etkisi olduğu anlatılır.
Bütün bunlara rağmen savaş arası dönemde Amerikalı fabrikatör Henry Ford, Protokoller’in ABD’de basılmasına katkıda bulunur. Hitler de Kavgam’da Protokoller’den bahseder. Alfred Rosenberg ve Joseph Goebells gibi üst düzey Naziler Protokoller’in ikinci bahar yaşamasını saglarlar. Trajik bir sona, Holokost’a (Yahudi soykırımı) giden yolda Protokoller meşrulaştırıcı bir işlev görür. Sahte ve çalıntı olduğunun kanitlanmasinin üzerinden neredeyse 100 yıl geçmesine ve yaşanan bunca gelişmeye ragmen Protokoller’in hâlâ gerçek ve sahici muamelesi görmesi komplo teorilerinin karanlık yüzünü bize göstermesi açısından son derece önemlidir.60
10 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.