Duygusal manipülasyon ve Selvi Boylum Al Yazmalım İlişkisi"Sevgi neydi?
Sevgi iyilikti, dostluktu.
Sevgi emekti."
Selvi Boylum Al Yazmalım...
İlyas ve Asya Aşkı...
Niye hiçbirimiz Cemşit'i hatırlamayız? Asıl emeği veren, her koşulda elini bırakmayan, gerçekten Asya'yı seven, kendisinden olmayan çocuğunu koşulsuzca sahiplenen o değil midir?
Kimimiz Asya doğruyu yapmadı aşk yerine sevgiyi seçerek diye düşünür, kimimiz ise sevginin emek vermeden, karşılıklı değilse onun sevgi değil bir duygusal açlıktan kaynaklı olduğunu bilir ve Asya'nın Cemşit'i seçerek en doğru tercihi yaptığını söyleyerek ona hak verir.
Yazarımıza göre İlyas, duygusal manipülatördür. Asya'ya iyi yönlerini gösterip onu elde etmiş, elde ettikten sonra her şekilde onun canını yakmış, yeni bir kurban bulamadığından tekrar Asya'ya dönmüş ama Asya'nın artık bir kurbanı olamayacağını anlayarak sessizce hayatından çekip gitmek zorunda kalmıştır.
Biz ise bu duygusal manipülatöre aşık adını vermiş, onun narsistik bir birey olduğunu kabul etmek istemeyerek aşkından yaptı, olur öyle arada hatalar diye tüm ülke olarak kendimizi avutmuşuzdur.
Aşk diye nitelendirdiğimiz duygu, eğer geçmiyor yıllardır canımızı acıtmaya devam ediyorsa, üzgünüm sevgili okur, sizde bir duygusal manipülasyon içindesiniz. Ya bir manipülatör ya da bir kurban (ki kurban olma ihtimaliniz daha yüksek çünkü manipülatör, narsist bir birey olduğu için asla bunun farkına varmayacaktır).
Kitapta;
"Narsist kimdir?
Sapkın kimdir?
Nasistik sapkının özellikleri nedir?
Manipülasyon nedir?
Duygusal manipülasyon nedir?
Manipülatör kimdir?
Narsist bireyin özellikleri nelerdir?
Narsist bireyin kurbanda bıraktığı etkiler nelerdir?
Kurbanın özellikleri nedir?
Narsist bireyden kurtulma yolları nelerdir?"
gibi sorulara cevap bulabileceksiniz. Her yetişkin bireyin okumasını önerebileceğim bir kitaptı. Çünkü herkes kendini sorgulayıp geçmişindeki duygusal ihmallerle yüzleşebilirse çok daha kaliteli ilişkiler kurabiliriz.
Kişisel anekdot:
Kitap kendimi, ilişkilerimi sorgulamamı sağladı. En çok da acaba bende bir narsist miyim? diye sorguladım kendimi. Kendi görüntümden çok hoşlanmam o yüzden başkasından pek fotoğrafımın çekilmesini istemem, insanlarla çok sık empati kurarım, onları dinlerim, anlarım ama en çok canını yakacak gerçekleri söylemekten de asla çekinmem. Eğer onun iyiliğine olacağına inandığım bir durumsa, onu gerçeklerle yüzleştirmem, ileride daha büyük acılar çekmesine engel olacaksa varsın benim yüzümden bu gerçekle yüzleşme acısını çeksin. Acı hissetsin ki; acısını hafifletmek için çözüm yolları aramaya başlasın. Sizce ben bir narsist miyim?
Okuyucuya anekdot:
Sevindirici haber! Narsistler empati kuramıyor (ben aşırı empati kuran bir insanım) kitabı tekrar inceledim de. Yani paçayı yırttım :)