Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gamze Arslan'ın Çerçialan adlı hikaye kitabı
Çerçialan, Gamze Arslan'ın 2016 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'ne değer görülen hikaye kitabı.Gamze Arslan'ın Çerçialan adlı hikaye kitabında bibirinden farklı ve özgün toplam yedi öykü var. Kitabın birinci öyküsü Dudu ve Nimet,Dudu adlı bir köylü kızıyla Dudu'nun ineği Nimet'in yaşadıklarını anlatıyor. Dudu, Nimet adını verdiği ineğiyle birlikte yaşayan ileri yaşta bir köylü kızıdır.Bir gün ineği Nimet'le birlikte köy meydanına giderken yolda köye gelen Çerçi Cevat'la karşılaşır. Dudu Cevat'tan gül suyu ister. Yanında gül suyu bulunmayan Cevat Dudu'ya haftaya çarşamba kendisine gül suyu getireceğini belirtir. Cevat,Dudu'nun ineği Nimet'i görünce inek sahibi,mal mülk sahibi olmadığı için babasının vermediği, evlenemediği Hanzade'yi hatirlar. Dudu'da on bes yaşinda taliplisi çikıp evlendirilmek istenince, ailesinden ayrilmak istemediginden küçük kardeşini,annesini, babasini evlerinin ağılını ateşe vererek yakmıştır.Ailesini öldürmesinin ardından o zamanlar buzağı olan Nimet'le yaşamaya devam eder.Dudu kendi evlenmez,Nimetin de herhangi bir boğayla çiftleşmesine izin vermez. Cevat, bir hafta sonra,çarşamba günü ,sözleştikleri gibi gül suyunu Dudu'ya verirken ineği Nimet'i satmayı düşünüp düşünmediğini sorar.Dudu'yla sohbet ederken Dudu'ya ineği Nimet'i satmayı düşünüp düşünmediğini sorar.Dudu Cevat'ın kendisiyle değil de ineğiyle ilgilenmesine içerler.İneğine bir fiyat biçip ineği satmak için Cevat'la akşam görüşmek istediğini belirtir.Dudu Nimet'i Cevat'tan kıskandığından ve sevdiklerini kimseyle paylaşamadığından evinin ağılında biçakla parçalar.Dudu'nun evine gelen Cevat Nimet'in parçalanmış halini görür.Dudu Cevat'a Nimet'i bu haliyle satın alabileceğini belirtir. Kitabın ikinci öyküsü de en az birinci öykü kadar ilginç ve farklı: "Küf Kokusu Olmalı İnsanda" adlı öykü,ev hanımı anlatıcının komşusu Nezile'nin yaşamını ve Nezile'nin her yaptığını takip ederken kendi yaşamından da bahsetmesiyle şekilleniyor.Öykü, bir yandan ev hanımı anlatıcının iç konuşmaları sürerken bir yandan özel sektörde çalışan Nezile ile arasındaki diyaloglarla oluşuyor.Böylece iki farklı sınıftan iki kadının yaşam tarzlarındaki farklar öykü aracılığıyla, işin içine biraz da kara mizah eklenerek anlatılıyor yazar olarak.Kocasından şiddet gördüğü için psikolojisi bozulan ev hanımı anlatıcı bir yandan elit bir hayat yaşayan Nezile'nin hayatını, hassasiyetlerini ve yaptıklarını anlatıp dalgaya alır bir yandan da kendisine şiddet uygulayan kocasının kendisine ettiği eziyetleri anlatır.Anlatıcı ev hanımı en sonunda eziyetlerine daha fazla dayanamadığı kocasını kahvesine çamaşır suyu koyarak zehirler.Kocasinin bedenini parçalara ayırıp dost olduğu apartmandaki farelere yedirir.Kocasının kafasını da farelere yedirmek isterken kafa Nezile'nin mutfak penceresine yuvarlanir.Kesik kafayı gören Nezile durumu polise bildirir.Apartmana gelen polisler kocasını doğrayıp öldüren anlatıcı ev hanımını tutuklayıp götürürler. Kitabın üçüncü öyküsü olan Bimka, bir şehirdeki valilik binasının öyküde Kemalli olarak adlandırılan ve öyküdeki anlatımdan Mustafa Kemal'in heykeli olduğu anlaşılan heykele olan aşkını,heykele karşı hissettiği duygularını dile getirdiği farklı bir öykü.Bu öykü yazar Gamze Arslan'ın Türkiye'deki bürokratik anlayışı hicvettiğini düşündürüyor insana. Kitabın dördüncü öyküsü olan Allah'la Ciddi düşünüyoruz adlı öykü, bir ergenin bir taraftan ergenlik sorunlarıyla cebelleşirken diğer taraftan Limasollu Naci Yayınları'ndan aldığı İngilizce setiyle dil öğrenme çabasını mizahi bir dille anlatıyor. Kitabın beşinci öyküsü olan "Kırk Bin Geyikli Derviş",Gamze Arslan'ın Alevi - Bektaşi kültüründen beslenerek,Alevi- Bektaşi kültüründe kutsal olan geyikle ilgili menkıbelerden,efsanelerden yararlanarak yazdığı bir öykü. Sultanlar köyündeki dergahın dedesi Ali Seyit,dedelik makamını oğlu Hüseyin Riza'ya devretmek ister ama oğlu Hüseyin Rıza bu görevi sürdürmek istemez ve köyü terk eder.Dergahın devam etmemesine üzülen Ali Seyit'in kaygıları,babasından devraldığı dedelik makamını ve aldığı sorumluluğu bir başkasına devredemeyecek olmanın sıkıntısını yaşar.Bu arada öyküde pek çok menkıbe ve Alevi Bektaşi kültürüne ait hikayeler,efsaneler anlatılır gerek Ali Seyit'in babası gerekse Ali Seyit Tarafından.Öyküde Yavuz Sultan Selim'in kırk bin Alevi-Bektaşi'yi öldürmesi olayının da bahsi geçer.Öykünün sonunda Sultanlar Köyü Dedesi Ali Seyit'in oğlu Hüseyin Rıza babasından el alır ve dedelik görevini devralır.Alevi Bektaşi dergahında gelenek babadan oğula devam eder. Kitabın altıncı öyküsü olan Kasapta Kesik Parmak, bir yüzük parmağının gözünden aşkın ve ikili ilişkilerin ilginç ve komik şekilde anlatımı.Bir erkeğe ait olan yüzük parmağının bir kasap tezgahında sahibince kesilip sahibinin elinden ayrılana kadar, sahibinin sevgilileriyle yaşadıklarını, parmakların dünyasındaki yerini sorgulayışını,duygu ve düşüncelerini çok özgün bir şekilde anlatıyor.Gamze Arslan'ın bu öyküsü de en az diğer öyküleri kadar yaratıcı ve ele aldığı konuyu çok farklı biçimde işleyen bir öykü. Kitabın yedinci ve son öyküsü olan Tüzen Söz ,babasıyla annesi ayrı olan bir genç kızın annesi babasi ve sevgilisiyle olan ilişkisinin genç kızın okuduğu Tüzen Söz adlı bir polisiye yazarına ait romandaki olaylarla paralellik göstermesi üzerinden şekillenen bir öykü.Bu öyküde Gamze Arslan ucuz polisiye romanlarda anlatılan olaylarla gerçek hayatta yaşananlar arasındaki farkı alaycı bir dille anlatmış.Yazar öykünün sonunda genç kızın okuduğu polisiye romanın genç kızın teyzesine ait olduğunu ifade ederek okuyucuyu şaşırtmayı da ihmal etmiyor. Gamze Arslan'ın birbirinden güzel,birbirinden özgün yedi öyküsünün yer aldığı bu güzel kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Çerçialan
ÇerçialanGamze Arslan · Varlık Yayınları · 2017362 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.