Merhaba arkadaşlar, uzun zamandır yoktum. Bu süreçte gerçekten kitap okumayı çok istediğim ve özlediğim zamanlar da oldu; hiç aklıma gelmeyen zamanlar da oldu, yalan yok. Elimden geldiğince çabaladım ve gitme nedenim olan vatani görevimde gerekli şartları yerine getirdim, başardım, atandım, nasipse yakın zamanda da yola çıkacağız. Şükürler olsun ki artık Komando Astsubay olarak devam edeceğim. Yine bu süreçte ilgilenemediğim, ayrı kaldığım, yardımcı olamadığım ve mesajlarına dönemediğim kardeşlerimden de tüm kalbi duygularımla özür diliyorum. Özrümü kabul etmeyi de siz değerli kardeşlerime bırakıyorum. Kitabımıza geçmek istiyorum. Kitabımızın hikayesini beğenmem ve incelemelerin yerine bir serzeniş yazılmasını da gerekçe göstererek (!) kitabı anlatarak gideceğim. Sonra bir de onun için kızmayın.  Kitabımız Rusya’da başlıyor. Gennadi İlyich, 70 yaşını geçmiş biridir. Bir gün (6 Mart) General Ivan Ryazanov, Yuri Kravenenko ve Vlademir Sokolov onunla görüşmeye gelir. Bu görüşmede Rusya’nıneski günlerine döneceğini, komünizm ihtilali gibi konular görüşülüp İlyich'e sahte bir plan sunulur. Sokolov'un şoförü Boris ise para için ajanlık yapan biridir ve bu görüşmenin ses kaydını teslim ederken öldürülür. Diğer tarafta CIA başkanı bu durumu takip etmekte ve bu iş için de Tom Hunter'i görevlendirmektedir. Hunter ise şoförü öldüren adamdır. CIA başkanı ele geçen belgelerde önlerinde 20 gün olduğunu ve 26 Mart tarihinde Türk liderinin ziyaret olacağını ve devrimin bu güne denk geleceğini çözer. Tabi işe Türk girince kitabın Türk kahramanı Hakan Sarıoğlu devreye giriyor. Hakan, Moskova’da inşaat yapan Akyapı İnşaat'ın çalışanı. Tom Hunter, İlyich’i ziyaret ettikten sonra pusuya düşünce Hakan onu buluyor ve ondaki evrakı alıp Kate Taylor'a götürerek olaya dahil oluyor. Olaylar da buradan sonra patlıyor. Yanlışlıkla CIA'ya ulaşan yardım, kovalamaca derken Hakan'a artık Bruce Maxwell kimliği veriliyor. Kitabın devamının oldukça hızlı olduğunu, beni sıkmadığını, dilinin de akıcı olduğunu söyleyebilirim. Son 3 sayfaya kadar güzel de geldik aslında ama finalin oldukça aceleye geldiğini söylemek istiyorum. Yani yaklaşık 10-15 sayfa daha uzatıp, daha güzel bir final olabilirdi diye düşünüyorum. Gene de beğendim, öyle özlemişim ki Cin Ali Tatilde kitabı bile beni iyi hissettirirdi. İyi okumalar dilerim cümleten. Esen kalın, sağlıcakla kalın..

Tavşan UykusuOsman Aysu · Martı Kitabevi · 2010229 okunma

·

65 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak