Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

584 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye
Yazarın yola çıkış sorusu çok güzel; ikinci dünya savaşında gündelik yaşamda toplum nasıldı? Bunu inceleyen çok az kaynak var, bu nedenle bu kitap sırf bu sebepten ötürü bile çok değerli. Milli Şef dönemi diye tabir edilen dönemde herkesin aklında kalanlar demokrasiye olan mesafe, tek partili dönem aristokrasisi, köy enstitüleri ve denge siyasetidir. Bay, bayan, Türkçe ezan ve halkın yukarıdan zorla diretilen değişime tepkisi ve CHP’nin bir daha seçilememesi ve çok partili dönem..Bu kitap bu algıya birkaç ekleme yapıyor. Devlete devletin gözüyle bakma diyor, halk gerçekten değişime mi yoksa asıl mesele gene ekmek kavgası mıydı diyor. Bunu sormakla yetinmiyor, halka resmin başka yerinden bakıyor ve devlete direnen toplumu buluyor. Türkiye 2. Dünya savaşına -sözde- girmemişti; fakat seferberlik ilan etmişti. Tüm dünyada olduğu gibi , emek piyasasından çekilen erkek nüfusun tarım toplumuna etkisini görmek mümkün. Savaşın etkisiyle, ithalat ve ihracatın durması, tarım üretiminin düşmesi, devletin ulaşım ve taşıma dahil bir çok iç dolaşıma savaş nedeniyle el koyması, köylerde üretilenin şehirlere taşınamaması, savunma harcamalarının artması ile para basılması ve artan enflasyon ve temel tüketim maddelerinde hızlı fiyat artışı; özetle iaşe sorunu yani kıtlık..daha iyi anlatan bir kelime bulamadım. Buna ilaveten, yolsuzluk, teşkilatsızlık, büyük depremler, tifüs ve sıtma salgınları, kadınların istismarı, çocuk işçi sorunları, zorla madenlerde çalıştırılmalar, toprak mahsulleri vergisi ve Ofis(TMO)’e köylülerin yazdığı taşlamalar, şiirler ve daha neler neler.. Kendini daha bulamamış devletin ve toplumun başına bu kadar erken daha trajik ne gelebilirdi bilmiyorum. Devlet, fiyatların kontrol etmeye çalışırken veya genel olarak tedbir alayım derken bilgisizlikten, kaliteli iş gücü olmamasından, düzensizlikten bazı durumları daha da kötü yapıyor. Trajik bir dönemi gazete kupürlerinden alınan günlük alıntılarla zenginleştiriyor. Halkın , köylünün, memurun, işçinin alınan önlemlere pasif direnişi ise; yazarı, “birey olamamış oryantalist toplumunun beklenen davranışının” tersine yaşam koşullarını iyileştirmek için mücadele eden bir halk resmine ulaştırıyor. Bu mücadele daha çok kuralları aksatmak, hile yapmak, rüşvet vermek veya almak şeklinde olsa da devletin ekonomiye ve sosyal hayata müdahalesini sınırlıyor ve böylece “devletin gücünün sınırlarını belirginleştirdiği” iddia ediliyor. Kitabı okuyunca anlatılan dönem gözünüzde canlanıyor ve acizliği hissedebiliyorsunuz. Her ne kadar akademik dil sadeleştirmeye çalışılmış olsa da, kitabın akademisyen tarafından yazıldığı çok belli ve girişten itibaren bir tez girişi kokusu geliyor. Kitap verilen ekonomik rakamlardan tutun da bilinen bazı gerçekleri başka başka cümlelerle veya farklı ağızlarla tekrar tekrar ifade etmeye çalışması okuyucuyu yorabiliyor. Bununla birlikte, düşün hayatınıza yeni bir pencere açtığı kesin.. İyi okumalar,
İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye
İkinci Dünya Savaşı'nda TürkiyeMurat Metinsoy · İş Bankası Kültür Yayınları · 201624 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.