Şimdiye kadar okuduğum en kapsamlı kitaptı sanırım. Osmanlı’nın gerileme döneminden AKP iktidarına kadar olan süreci ağır ama doyurucu bir şekilde tekrar görmüş oldum. Bu kitabı herkesin, merak, zevk yahut ilgiden, okuyacağını da sanmam. Çünkü gerçekten merak duymanız lazım. Yabancı birinin gözünden kendi tarihimi okumak da-hem kitabı okurken hem de bitirince farkettim ki- çok da yadsımadığım bir duygu durumu oldu. Bize “öğretilen” tarihin aksine ne kadar da bilmediğim şey varmış, deneyimleme şansını da görmüş oldum. Türkiye tarihinde-belli başlı istisnaları dışarda tutarsak- en göze çarpan ve sinir bozucu durumlar genel olarak siyasi, dinsel, ekonomik ve askerî mevzular. Dış güçler hep aktif rol oynadılar ve halen öyleler. Ak pak bir şekilde tarihimizin en temiz sayfalarını-bu kitapta her ne kadar eleştiri oklarına hedef olsa da- Atatürk oluşturuyor. Şöyle bir bakıp değerlendirdiğimde onun bize bıraktığı mirasa hiç de sahip çıkmıyormuşuz. Hep merak ederdim mesela CHP neden yıllardır-özellikle bana yakın süreçli olması sebebiyle Baykal devrinden beri- tek başına iktidar olamıyor? Atatürk’ün vefatıyla aslında CHP de öldü demek yanlış olmaz. Çünkü İnönü bile Atatürk’ün en yakını olmasına rağmen O’nun fikirlerini ilerletemedi. Yıllar geçtikçe de bozulmaya uğrayan Atatürk’süz Türkiye, şahsi fikir ve çıkarların kurbanı oldu ve olmaya da devam ediyor. Toplum dilini çözemeyen, uzaktan hitap eden, diğer partilerde olduğu gibi uzlaşmazlık timsali zihniyetle CHP tabi ki iktidar olamaz, olamayacak. CHP’nin durumunu ek olarak kendi yorumum olarak yazmak istedim. Kitabı bu bağlamda değerlendirmiyorum. Eğer tarihi ve Türk tarihini seviyor, ilgi duyuyorsanız bu kitap başucu olacak niteliktedir. İlginiz var fakat bilginiz yoksa hiç bulaşmayın derim.

Modernleşen Türkiye'nin TarihiErik Jan Zürcher · İletişim Yayınları · 2011903 okunma

·

148 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Immanuel Gürkant