Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

428 syf.
·
Puan vermedi
İbn Teymiye, üzerinde yıllardır tartışılan ve hâlâ tartışılmaya devam eden; bazı sevenleri tarafından neredeyse "tek alim" konumuna oturtulan, ona cephe alanların ise hayatı boyunca verdiği mücadeleleri göz ardı ederek sapıklıkla itham ettiği bir alimimizdir. Ne yazık ki ikinci gruba girenler daha büyük bir çoğunluğu teşkil ediyor. Hayatı boyunca eliyle ve diliyle mücadelesini devam ettiren birisine din düşmanlarına yapmayacakları yakıştırmaları yapıyorlar. Bu düşmanlıkların da daha çok tarikat merkezli oluşumlardan, Şii ve İran'a karşı sempati besleyenlerden ve de hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığı hâlde kulaktan dolma bilgilerle hareket edenlerden geldiğini görüyoruz. Bu özette daha çok İbn Teymiye'nin daha iyi anlaşılabilmesi için içine doğduğu durumdan ve onun tenkit edilme sebeplerinden bahsedeceğim. 1) İbn Teymiye dünyaya geldiğinde Bağdat'ta hilafet yıkılmış, Selçuklular düşmek üzereydi. Bir taraftan Haçlı orduları peş peşe gelirken, Doğu'dan da Moğollar gelmekte idi. Kısacası tam bir siyasi kargaşanın olduğu dönemdi. 2)Felsefe, İslami ilimlerin önüne geçirilmiş; şeriatın bir meselesi akıl ve felsefe prensiplerine uygun düşüyorsa kabul ediliyor, felsefe kaidelerine uymuyorsa binlerce şüphe ve tereddütle karşılanıyordu. 3)Felsefenin bu aşırılığına karşı Kelam ilmi ortaya çıkmıştı. Fakat felsefenin Allah'ın zatı ve sıfatları konusundaki İslam'ın özünden uzak anlatımına karşı, Kelam ilmi daha dolambaçlı şekilde anlatmaya başlamış ve neredeyse dini felsefe hâline getirmişti. 4)Tasavvuf ve tarikat özünden uzaklaşmış, Yunan ve Hind felsefesinin etkisinde kalmıştı. İbn Arabi'nin ortaya attığı vahdeti vücud anlayışı tarikatçıların büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmişti. 5)Egitim konusunda bir donukluk meydana gelmiş, aşırı bir mezhepçilik anlayışı ortaya çıkmıştı. Dört mezhep de hak kabul edilse bile herkes kendi görüşü en haklı olarak kabul ediyordu. 6)Bütün bunların yanında Rafizilik ve Batınilik de içten içe toplumu kemiriyordu. Tüm bu sorunların yaşandığı toplumda; hem ilim sahibi, hem Hristiyanlık ve Yahudiliğin öğretilerine vâkıf olan, aynı zamanda kelam ve felsefeyi bu iş ile ilgilenenlerden daha iyi bilecek, Şiilerle ve ortaya çıkan bid'atlerle mücadele edecek birisine ihtiyaç vardı. İşte İbn Teymiye böyle bir ortamda dünyaya gelmiştir. İbn Teymiye kılıcıyla Moğollar'a karşı cihat etmiş, kalemiyle de inançsızlara ve bozgunculara karşı mücadele etmiştir. Ömrünün sonuna kadar bid'atçilerle savaşmıştır. O dönemde insanlar kabir ve türbe ziyaretlerini çok farklı bir boyuta taşımıştı. Kimisi kabirlerde yatanlardan dua ve bağışlanma diliyor, kimisi de doğrudan Allah'a dua etmek yerine kabirde yatan kişiyi aracı kılarak dua ediyordu. Açıkça büyük günah işlemekten çekinmeyenler, türbe ve kabir gördüklerinde altında yatan kişiden korktukları için o günahtan vazgeçiyorlardı. Türbe ziyareti yapmayı hacc etmeye tercih ediyorlardı. Bu fitne ile İbn Teymiye ömrünün sonuna kadar mücadele etmiştir. Allah'ın zatı ve sıfatları hakkındaki tartışmalar haddinden fazlaydı. Allah'ın arşa istiva etmesi, Allah’ın eli gibi ifadelerin ne anlama geldiği üzerinde uzun uzun açıklamalar yapılıyordu. O devirde te'vile çok yapışıldığı için İbn Teymiye bütün gücüyle buna karşı çıkmıştır. Durmadan te'vile gidilmesine gösterdiği tepki kimileri tarafından yanlış anlaşılmıştır. Şiiliğin anlatıldığı, üç halifenin reddedildiği kitap olan Minhac el Keram isimli esere cevap olarak Şiiliği reddeden Minhacü's Sünne adlı eserini yazmıştır. Peki ilimdeki derinliği düşmanları tarafından dahi kabul edilen İbn Teymiye' ye karşı çıkışların sebebi nedir? 1)Öncelikle üstün karakterli kişiler hakkında insanların iki ayrı kanaatten olmasi normaldir. Hatta bazı tespiçiler bunu temel bir kaide ve dehâ ile kahramanlığın şartı kabuk etmiştir. 2)Normal üstü bir zekaya sahipti ve o dönemin genel ilmi ve fikir seviyesinden çok yüksekteydi. 3)Çok zeki ve bilgili kimselerde görülen görülen farklı bir karakteri vardı. Keskin zekası ve üstün mizacı ile rakiplerini sert bir üslupla tenkit ediyordu. 4)Bazi konularda dört mezhep imamından farklı görüşlere sahip olması da tenkit sebeplerindendir. (Aynı anda verilen üç talakın tek talak sayılması, şartlı talakın geçersiz olması gibi) 5)Müteşabih ayetlerin te'vil edilmesine karşı çıkması da tenkit edilmiş, Allah’ı cisim olarak kabul ettiği suçlaması yapılmıştır. Durmadan te'vile gidilmesine gösterdiği tepkiden halk onun Allah'ı cisim olarak kabul ettiği şüphesine kapılmıştır. Günümüzde de ne yazık ki hâlâ tarihi arka plan göz ardı edilerek İbn Teymiye'nin bu ifadeleri çarpıtılmaya devam etmekte ve müşebbihe olarak itham edilmektedir. 6)Muhyiddin ibn Arabi'yi ve onun vahdeti vücut anlayışını şiddetle reddetmesi de tasavvuf ve tarikat ehli kimseler tarafından tenkitine sebep olmuştur. Ben kısaca iki konu üzerinde kitabı özetlemeye çalıştım. Kitap tabi ki bundan çok daha fazlası. Eğer İbn Teymiye hakkında okuma yapmak istiyorsaniz kesinlikle tavsiye ediyorum. Hatta kitap ile beraber Nureddin Yıldız'ın konu ile alâkalı videosunu da izlemenizi tavsiye ederim. Aklınızda soru işareti kalmayacak şekilde İbn Teymiye'yi ve hayatını öğrenmiş olursunuz Allah'ın izniyle.
İslam Önderleri Tarihi 2
İslam Önderleri Tarihi 2Ebu’l Hasan Nedvi · Kayıhan Yayınları · 201610 okunma
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.