Doğumla ölümün böylesine barıştığı
Görülmemiş masallarda bile belki
Bir ders, meleklerdeki bilgi
Bir konuşma, kuş dili
Bir gülümseme, çiçeklerin ürpermesi
Bir ağlayış, ta göğüsteki
Kemiğin eriyişi
İçe akan göz yaşları
Kan damlaları
Bir savaş, zafer saymak yenilmeyi
Ne ileri gidilebilir
Ne geri dönülebilir
Bir yürüyüş, çölün en derin yeteneği
Ne mutlu size, anılacaksınız
Yeryüzü zaman yüzünde
Kurumuş bir yemişe dönünceye kadar
Batıncaya kadar insanlığın alın yazısı güneşi
Ama ne yazık size, siz çekeceksiniz
Belki bütün insanlığın
Çekmesi gereken çileyi
(...)
Bir öykü dinlettiniz
Yakıcı güneşten daha yakıcı belki
Mısralarında karşılaşılan kimi motifler, kolaylıkla bize Leylâ ve Mecnun arasındaki aşkın ayrıntılarını hatırlatır. Bu bölümde anlatılanların başka bir işlevi de Leylâ ve Mecnun hikâyesinin, insanlığın geleceği içinde bir müjde olarak kullanılmasıdır. Bu aşk dolayısıyla ve biraz da bu aşkla harmanlanmış, iç içe geçmiş ve kimi zaman farkedilmesi güçlük gösteren anlatımlarda, insanlığı bekleyen mutlu bir geleceğe övgü vardır.
Sayfa 165 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ramazan Kaplan