EDEB YÂHU
Rahmet Arabca bir kelimedir, (r) (h) (m) ve okunuşa göre (h) sesi de veren yuvarlak (t) den oluşur; iyilik ve nimet anlamına gelir.
Zahmet de Arabca bir kelimedir, (z) (h) (m) ve yuvarlak (t) den oluşur, zora düşürmek ve güçlük çektirmek anlamına gelir.
Arab harfleriyle yazılan rahmetin (r)si üzerine bi sinek gelir de pislerse (çıplak Türkçesi sıçarsa); (r) (z) olur ve rahmet zahmet okunur!
Bu tür azizlikler, salt Arab elifbasında değil, Latin alfabesinde de vâkidir.
Gezegenimizde yaşanan bütün güçlükler; zora düşmeler ve çekilen zahmetler, hemen hemen bu tür pisleme ve pislenmelerden, kirlenmelerden kaynaklansa gerektir! Kişisel ya da toplumsal bazda yaşanan bu tür negatifler, bizi sarıb bürüyen rahmeti zahmet haline getirir mi getirir! Abartı sanmayın, abartı saymayın, çok gizemli mahrem bir muhtevâ bu!
Kelâm-ı Hakîm de “zalûm ve cehûl” diye nitelenen insan tabiatı, her şeyin özelini güzelini kendine, genelini çirkinini başkalarına yontar. Bu açık veya gizli kapalı benlik ve bencillik kirli bir tavırdır. Kirliliğin her türlüsü, maddesi de mânevisi de, mikrop dediğimiz mikro canlıların üreme ve türeme alanlarıdır! İnsanı mânen çökerten evham ecinnileri de buna dâhildir. Yavuz endişe bu alanların haytasıdır!
Rahmeti zahmete çeviren insanın kendisidir! Bencillikten berbat belâ yoktur! Yanlış ve çarpık algı çöplüklerinde kıvırtan insanlar, kendi aymazlıklarının sonucu olan zahmeti felâket olarak görürler. Oysaki fakirlik anlamına gelen felâket, insanı doğru dürüst çalışıp çabalamaya, varlığın tabiatıyla uyumlu yaşamaya yönlendiren çok gizemli bir uyarandır!
Bugünlerin felâketi bütün dünyayı istilâ eden korona, koroni ya da kurani değil mi? Zamanın Sâhibine bağlı çok özel bir ordu bu kurani! Niye ev hapsine mahkum etti herkesi?
Çıplak konuşmaya mecâlim yok, ama yine de duyumsadığım kadar bir şeyler söylemem gerekirse, şunu derim ben: En dindarlarımızın bile algılayamadıkları alenî bir aymazlık var ortalıkta! Gayrimeşru beş duyu cinselliğinin (hukuk dilinde zinanın) küresel bazda meşru hâle geldiği bir aymazlık çöplüğünde üredi türedi bu vebal vebâsı! En dindarlarımız bile potansiyel erotik geyik muhabbeti yapıyor her yerde!
Zamanın Sahibine bağlı kurani ordusunun bize dayattığı, haklı olarak dayattığı, zorunlu kıldığı kurallara îman ve amel etmeden, tedbir bağlamında yapılan edilen her şey yetersiz kalır, koroni gider moroni gelir diye düşünüyorum ben. Dinli dinsiz, donlu donsuz herkese, hepimize edeb yâhu edeb yâhu! uyarısı yapıyor kurani!
Zamanın Sâhibidir yeryüzündeki bütün tapınakları kapatan! Okulları tatil eden, kültür merkezlerinin kulağını çeken, Zamanın Sâhibidir! Kısacası şekvâ konusu ne varsa yapan çatan hep Sâhib-i Zaman! İktizâyı zaman muktezayı hâle mutabıktır.
Abartıya girdiğimi, kerâmet ve kehânet sahtekarlığına soyunduğumu filan sanmayın aman lütfen! Kıyamet alâmeti çapında çok açık saçık bir uyarı ve duyuru bu!
Harem-i Selâse (Mekke Medine ve Kudüs) de dâhil bütün mâbedlerin hemen hemen hepsinde yapılan edilen kalıp devirmeler, Mâbûda ibâdet, ubûdiyyet ve ubûdetten ziyâde, dünya ve âhiret tüccarlığı görüntüsü veriyordu! Bu tüccârlıkla bilindik füccarlık arasında hiç fark yoktu! Din dürüstlüktür, samimiyettir. Sözünü ettiğimiz tüccarlıkta bu dürüstlük ve samimiyet yoktu! Hâlen de öyle!
Îtibar kulluğuyla kıvırtmayın, avunma ve savunma refleksiyle boşuna hamhum şaralob etmeyin! Nekreliğe gerek yok, açık saçık böyle bu!
Eeee!!! Bu ne berbat bir yargı be yahu?
Ee’si be’si, Zamanın Sahibi, füccarlığa rahmet okutan bu berbat tüccarlığa çok celâllendi ve kepenkleri indirdi, kapıları kilitledi! Bunda bir tuhaflık yok, garâbet yok! Kitaba ve Sünnete haytalık etmenin keffâreti bu!
Bismillâh bi iznillah içtenliği içinde bu keffâret geçince, bu da geçer be yâhu!
Yine Zamanın, her zamanın Sâhibinin izniyle gelen geçer ammaaaa, muamma şu ki, heeeer şeylerden önce, öncelikle: edeb yâhuuu, edeb yâhuu, edeb yâhu!
Edeb bir tâc imiş nûr-i Hüdâ’dan / Gey ol tâcı emin ol her belâdan!
Yâ selâââm, yâ Selââm, yâ Selâm!
Mustafa Özdamar 7 Nisan 2020