Gönderi

125 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 6 hours
İşkence Aletlerinden Asitli Saldırılara
YouTube kitap kanalımda Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU Kadınlar... Birazdan yazacağım şeyler hiç hoşunuza gitmeyecek. Zira Shakespeare okumaları için 2. durağım olan Hırçın Kız kitabını okumam sırasında öğrendiklerim maalesef benim de hiç hoşuma gitmedi. Biraz kitap dışı bir konudan bahsedeyim öncelikle. İtalyanca virtu sözcüğü, Latince virtus'tan ve virtus da erkek anlamındaki "vir"den geliyor. Peki virtu ne demek? Virtu, erdem demek. Bu kelime, İtalyan erkekler tarafından erdemin sadece erkeklere özgülüğünü göstermek için icat edilmiş, öyle de kalmış. Bırakın dönemi, kelimelerin bile ataerkilleştirildiği bir dönemden bahsedeceğim size, toplanın... Shakespeare'in bu kitabının orijinal adı "The Taming of the Shrew" yani tıpatıp çeviri yapacak olursak "Cadalozu Evcilleştirmek" manasına geliyor. "Tame" kelimesi aslında hayvanları evcilleştirmek için kullanılan bir kelime ve kadınlar arasından erkeklerin isteklerine itaat etmeyenleri de "shrew" kelimesiyle cadaloz ve cadı kadın diyerek etiketlemişler. Bu konu bana nereden tanıdık geldi diye araştırdığımda ise Prag'da gezdiğim bir İşkence Müzesi'nde gördüğüm alet aklıma geldi. Onun adı: "Scold's bridle" Erkeklere itaat etmeyen kadınlara özel olarak tasarlanmış bu alet, kadınların konuşmasını ve bağırmasını engellemek için kafalarına yerleştirilen metal bir aletmiş. Kökeni 16. yy'ın ortalarından sonraki İskoçya ve İngiltere'ye dayanıyormuş. Zaten Shakespeare de bu kitabı 16. yy sonlarında yazdığına ve İtalya'daki komedya kültüründen etkilendiğine göre kitabında hırçın kadın evcilleştirilmesi - dominant ve maço erkek olumlaması kullanması aslında normal bir durum gibi görülmesi gerek. İşin ilginç tarafı, daha bugün okuduğum bir haberde asitli saldırıya maruz kalan Berfin Özek'in sevgilisini affettiğini, sevdiğini ve onunla evlenmek istediğini okudum. İşte, Shakespeare'in bu kitabındaki Katherine karakterinin başlarda çok hırçın olup da sonradan erkek hakimiyetini bir tehditle, bir eril hegemonyayla kabullenip onun himayesi altına girmeyi istemesi de bu yüzden çok tanıdık geliyor. Hatta bakınız, Ekşi Sözlük'te bu konunun başlığı bile vardır: eksisozluk.com/hatunlarin-efen... Kadınlar, biliyorum, tarih boyunca pek çok acı deneyimlediniz. Zamanı geldi Hypatia oldunuz ve sorguluyor olmanız birilerine battı, öldürüldünüz. Biliyorum, Farkhunda oldunuz ve üzerinize aslında hiç dememiş olduğunuz bir konuda iftira atıldı, öldürüldünüz. Biliyorum, Anne Frank oldunuz ve hiçbir suç işlemediğiniz halde toplama kamplarının içerisine atıldınız, binlerce acıyla yıkandınız... O yüzden Virginia Woolf'un dediği gibi, Ey kadınlar, sizin de kendinize ait bir odanız ve paranız olsun, siz de yazın ve erilliğin önünüze geçmesine izin vermeyin! O yüzden Didem Madak'ın yaptığı gibi, Ey kadınlar, eril hakimiyetinde dönen bu dünyada edebiyata da, ev düzenine de, toplum yaşamına da kadınlığınızla dokunun! "Bu dünyaya, yemeğin pişmesini, bebeğin doğmasını, çamaşırların kurumasını beklerken, çamaşırların kuruduğunu, yemeğin piştiğini ve bebeğin doğduğunu yazan bir kadının gelmesini diliyorum."
Pulbiber Mahallesi
Pulbiber Mahallesi
, (s. 54) Erilliğin karşısında dişilliğinizle yükselin! Benim bunları dememe ihtiyacınız olmadan ve yine Woolf'un dediği gibi kadınlık olgusunun korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan kurtulduğu zaman kadınlık olduğunu söylemesiyle birlikte özgürlüğünüze kavuşun! Siz, tomaların önünde duran siyahlı ve kırmızılı kadınlar oldunuz. Siz, Sukeyne bint Hüseyin olup kocanıza itaat etmediniz. Siz, Nilgün Marmara, Didem Madak, Birhan Keskin olurken aklınızda Wollstonecraft işletim sistemiyle yaşadınız. Erkekler olarak kadınları değil, öncelikle kendimizi evcilleştirmeliyiz.
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,217 okunma
··
4,185 views
Bu yorum görüntülenemiyor
BERİİ okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş.Kısaca güçlü kadın yazarlarımıza değinmenizi beğedim Emeğinize sağlık. 👏 İtalyanca "virtu" sözcüğünü de incemelede öğrenmiş oldum. İlginç bir kelime kökeni varmış.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Direnmek ve akıntıya karşı koymak hiçbir zaman için kolay değildir. Zoru başarmak için yola çıkanlar ise esas saygıyı hak edenlerdir. Ben de virtu'yu öğrendiğimde şaşırmıştım. Ama Petrarca, Dante gibi şairlerin yaşadığı dönemde kadınları aşağılamak moda gibi bir şeymiş zaten. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
Medine okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Faydalı, kısa ve öz bir inceleme olmuş. Bu gibi konularda fazla söze gerek yok bana kalırsa, çünkü her şey apaçık ortada. Sevgilisi tarafından asit saldırısına uğrayan kadının onu affettiğini biliyordum, ama onunla evlenmek istediğini bilmiyordum. O vahşi yaratığı affetmiş olması beni çok şaşırtmışken evleneceklerini duymak beni hayrete düşürdü, hatta dehşete... Dünyanın her yerinde, şu yada bu şekilde, kadın her zaman ezilen taraftadır. Evet, bu konuda erkeklerin rolü büyük ama bana kalırsa kadınların rolü daha da büyük. Sonuçta erkekleri yetiştiren kadınlar değil mi? Kadın zor durumdayken, düşene de bir tekme misali, o tekmeyi ilk atan kadınlar değil mi? Boşanan veya kocası ölen kadının arkasından " dul kaldı. Vah vah!" konulu dedikodular yapan kadınlar değil mi? Koca dediğin evini geçindirmek zorunda ama kadın çalışmasa da olur. Bu onun keyfine kalmış diyenler kadınlar değil mi? Bu örnekler böyle uzar gider. Uzadıkça benim sinirlerim zıplar gider. O yüzden bu kadarı yeterli.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ben de konuyu uzatarak Amerika'yı tekrar keşfetmek istemedim, maalesef bunlar her gün söylenen şeyler ama her geçen gün daha çok şaşırdığımız olaylara maruz kalıyoruz. Çıta iyice yükseliyor bu konuda... O olay hakkında da muhtemelen tehditvari ya da travma gibisinden bir şey yaşanmış olduğunu düşünüyorum. Aklı selim bir insanın böyle bir karar vermeyeceğini hepimiz biliriz. Woolf da bu konuda sizin dediğinizi diyor. Erkekleri suçlamak yerine kadınları suçluyor ve siz hiçbir ordunun başında olmadınız, siz hiçbir şirketin başında yönetici olmadınız, siz yazmadınız diyor. Yazın kadınlar, bu devran böyle gitmez...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.