Gönderi

-Yalnız... Yalnız, bir şey var. O gün bu gündür sırtımı hiçbir yere dayayamam, çok sancır. Bizi buraya getirdiler, “Sırtınızı duvara dayayıp oturacaksınız, hiç konuşmayacaksınız!” dediler. Bu devletin askerinin emriyle sırtımı dayadığım, bu devletin duvarı yakar canımı... Neyse, bu acıya katlanılır da, yürek acısına hiç dayanılmaz... Bizi bu binaya tekme tokat sokarlarken kapıda asılı duran al bayrağa takıldı gözüm. Ben o bayrağın namusu için, dinim için, vatanım için canımı vermeyi seve seve göze almıştım. Göze almıştık. Canını verenler, şehit düşenler de oldu. En yakın arkadaşlarım, kollarımda gülerek uçtu Cennet’e. Peki şimdi ne oldu da, dün uğrunda savaştığımız al bayrağın gölgesinde bugün birer vatan haini gibi itilip kakılmaktayız?
Sayfa 199Kitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.