Gönderi

✔️İlkokula başlamadan, okumayı öğrendiğim günden beri okuyorum (cümleler aynı olunca da beni rahatsız ediyor, lakin durum bu🙈) Okuma alışkanlığımın ya da genel olarak okurluğun tam bir formülü olduğunu düşünmüyorum. Şayet öyle olsaydı, her veli toplantısında “siz çocuğunuzun yanında okuyun, örnek olun özendirin” düsturu, benim evladımda iş görürdü☺️ Doğduğu günden beri elimde kitap gördü, nafile.. ✔️Ödünç kitaplar, kütüphane kartım, amcamın çizgi romanlarıyla geçti ilkokul dönemim. Öğle uykusunun manası, annemin bana kitap okumasıydı. Tam o yaşlarda, halamın eşi vefat edince, kızıyla birlikte bizimle yaşamaya başladılar. Ama onların gelişi, benim evden dolayısıyla annemden uzaklaştırılmam anlamına geldi. (Bu arada evde babaannem, amcam, biz, onlar, bildiğiniz maaile) Ben hırpalandıkça annem de beni sürekli anneanneme gönderdi. Epey bi zaman, eline iki eşyası naylon poşete konmuş oradan oraya gezdim. ✔️Hep ödünç olarak okuduğumdan, kendime ait ilkokul dönemimden kalan kitabım çok azdır, ama yine de hala duruyorlar. İlk can yayınları kitaplarımsa 14 yaşımdan, yani otuz küsür senelik. Şimdi burada ve benzer mecralarda deste deste alıp dizdiklerini görünce, tebessüm ediyorum☺️ ✔️Kaç kitabım var? Kaç kitap okudum? İnanın hiç saymadım, muhtemelen saysam da tam rakamı bilmem mümkün değil. Hayatın içinde, ödünçler, takaslar, elden çıkarılanlar, elin el koydukları😉 Binlercedir, kaç bin bilmiyorum. ✔️Ben yirmi bir yaşımdayken annem öldü. Annesi anneannesi yaşıyordu. Aniden, çok ani. Gençliğin verdiği ciddiyetsizlikle şuram ağrıyor, buram ağrıyor demelerine hep “aman anne” diyerek karşılık verdim. Sadece cehalet, sadece cehalet. İnsan bazı şeyleri yaşamadan bilemiyor. Marketten eve, ölüsüne geldim. Evet şimdi biliyorum, her şer insanlar için. Evet ölüm var, ansızın her kapıyı çalabilir. Evet bu dünyada çocuklar ölüyor. Ama bunları, o acıyı yaşarken düşünemedim, düşünemiyorsun.Hayat durdu, dünya durdu. Yine okudum. Evden çıkmadan, kendimi içime kilitlemeye çalışarak, bunun bende başka tarifi olmadığından aynı cümleyle tekrarlıyorum. “Önce kendimi ikna, sonra teskin, en son o anın dışında başkasının hayatını yaşıyor olma hissine muhtaç okudum.” En büyük duamda, allahım ben şu yan evlerden birinin insanı olayım, bu acı benim acım olmasın. Ama benimdi. ✔️Okuma hallerim⬇️ ✔️Okuyacaklarımı neye göre seçiyorum? Çok uzun yıllardır kitap tavsiyesi almıyorum. Zaman içinde çizdiğim bir okur rotam ve alışkanlıklarım var. Sevdiğim yazarlar, devam ettiğim serilerin yeni kitapları, merak edip aldıklarım, cilasına kapıldıklarım😉 şeklinde gidiyor listem. Okuduğum her kitap için “şahane seçim yapmışım” deme gafletine hiç düşmedim. Sevdiklerim beğendiklerim olduğu kadar, sevmediklerim de oluyor. ✔️Kitaplardan notlar alıyor muyum? Son iki üç seneye kadar, tarihimde bir kitaba çizik atmam bile nadirdir. Aslında hala not tutmaktan hoşlanmıyorum, zira okurken not almak için duraksadığımda, bölünüp geri düşüyorum. Çünkü hiçbir cümle ya da yazılı bilgiyi ezber etme gayem yok. Ben her zaman eserin benliğimde bırakacağı ize, tortuya inandım. Şu an not alıyor olma sebebim, kendini öneren kisvesinde gören birinin, size söylemek istediği bazı teferruatları es geçmeme isteği. Akademik bir çalışma yapmıyorsanız, not almalısınız da diyemem (ben hangi kitaba not aldığımı bile unutuyorum). Tamamen tercih. ✔️Okuduğum kitapları, içerik karakter vs hatırlıyor muyum? Fotografik bir hafızam yok ve bir yıl iki yıl, üç yüz beş yüz kitapla sınırlı bir okuma geçmişim de yok. Yuvarlak hesap kırk yıldır düzenli okuyan biri olarak, ben o her okuduğunu hatırlayanlardan değilim. ✔️Ne hızda okuyorum, günde kaç saat, kaç sayfa? Ben okuduğum değil, “anladığım hızı esas alırım”, bazen döne döne aynı sayfayı birkaç kez okurum. Anlamam, bırakır ertesi gün aynı satırları yine okurum. Bazen de kitabın 200. sayfasına geldiğimi görürüm, durup düşündüğümde aklımda kitaba dair en ufak bir şey olmaz. Okuduğuna ille bir ölçü arayanlar için, bir felsefe kitabı ile bir fantastik kitabı aynı zamanda okuyup okuyamadıklarına bakmalarını öneriyorum. Mümkün değil eş süre olması, en azından idrak ederek. Punto, içerik o bu şu sırf kitaba dair olan engebeler haricinde, okurun ruh hali, sağlığı, keyfi de etken. Yani benden ne sayfa sayısı çıkar, ne de saat. ✔️Ben de senin gibi okumak istiyorum, neden olmuyor? Okumak bir yetenek değil, tercih. Vaktinizi geçireceğiniz başka meşgaleler arasından, okumayı tercih etmek. Devamını bir sonraki iletiye bölüyorum💕
··
86 views
Sakine Tali okurunun profil resmi
💕💕
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.