Gönderi
Ben tez halini indirip okumuştum ve okuduktan sonra böyle ciddi tezleri basacak KİTAPEVİ isimli yayınevine de kitabı tavsiye edecektim "bu kitabı yayınlarsanız, sizden çıkması yayınevine yakışır" diye. Lakin baktığım tezlerin kaynakçalarını incelerken gördüm ki KİTAPEVİ değil de Kitap Yayınevi basmış.
Adından da anlaşıldığı gibi kitap 1560 ve 1660 yılları arasında, değişen iklim koşulları neticesinde imparatorluğun nasıl mücadele ettiğini anlatmakta.
Açlık ve kıtlığa sebep veren ortamlarda devletin ve bireyin nasıl mücadele ettiğini, bu kriz ortamını oluşturan veya oluşan kriz ortamının nasıl şiddetlenebileceğini bize göstermeye çalışmakta. Oluşan bu kriz ortamında sadece vakıf müesselerinin faliyetlerini, kaçakçıları, isyancıları, suhteleri, köylüyü, yıkılan aileleri, tefecilere toprağını kaptıran köylüleri... hepsini bir arada görmekteyiz.
Kitabın merkezinde sürekli açlık ve kıtlık olduğu için yer yer sizi karamsar bir atmosfere de istemeden de olsa sokmakta. Bazen okurken insan "Bu zamanlara da iyi gelmişiz, gelmemiz mucize olmuş." dediğiniz de olabilir. Hatta kitabı okurken sanki hep çaresiz ve bundan korunmanın bir yolu yok mu? diye kendi kendinize sorduğunuzda bunlara dair çözümleri de görünce ufaktan bir gönlünüze de su serpilmiyor da değil hani.
Sonuç olarak toplumsal meselelere dair merakınız varsa okumanızı tavsiye edebilirim.
Geçen senelerde patates ve soğan gibi gıda maddelerinin stokçular ile nasıl fiyatlarının oynandığına şahit olmuştuk. Kitabı okuyunca, insan olarak aslında o günlerden bugünlere değişmeden gelen kötü alışkanlıklarımıza da şahit olabilirsiniz.
Umut güneşi, umutvar olanın üzerine doğar.
·
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.