Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Iktidar sadece koruyucu işlevdeyse arap coğrafyasının durumu olur
Dahası, diğer İsla.m alimleri gibi oldukça muhafazakar olan düşünür, medine'yi ilkesel olarak bireylerini korumakla görevli ataerkil bir iktidar ile ilişkilendiriyor ama medine'yi koruyabilecek bir vatandaşlık fikrinden oldukça uzak bulunuyordu. Bu anlamda, "birey", iktidarın korumakla yükümlü olduğu, ama iktidara karşı çıkamayan ve bir kriz anında, istese de iktidarı koruyamayan bir reaya kılıfında ortaya çıkmaktaydı. İktidarın "yozlaşması"nın ve ikinci bir aşamada da çöküşünün kurbanı olan toplum, iktidar konusunda söz hakkına sahip bulunmamaktaydı. İbn Haldun'un okumasında, devletin pekişmesi ve medine'nin istikrar kazan- ması ancak toplumun mutlak itaati ile mümkün olabilirdi; bu ise toplumun, medine'nin temelinde şiddetin bulunduğunu unutmasını zorunlu kılmakta ve dolayısıyla toplumsal bir hafıza kaybına yol açmaktaydı. Ancak yaşadığı pasifikasyon sürecini tümüyle içselleştirmiş ve "rutinleştirmiş", şiddete başvurmayı düşünülmesi bile mümkün olmayacak bir şekilde dıştalamış bir toplum "yönetilebilir" bir toplum olarak değerlendirilebilirdi. Ama bu tür bir toplumun kendisini zaman içinde yeniden zorbalaşmaya mahkum olan kendi iktidar erkine karşı ya da şiddet potansiyelini kaybetmemiş olan marjlarına karşı koruyabilmesi mümkün olamazdı. Bu nedenle iktidarın dayattığı pasifikasyon süreci, son tahlilde şiddeti dıştalamamakta, ama toplumu ve sadece toplumu şiddet potansiyalinden mahrum bırakmaktaydı.
Sayfa 16 - IletişimKitabı okuyor
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.