Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dikkat! Kitap içerisinde bize sunulan fikirlerden bahsetmiş bulundum. Bunu spoiler olarak değerlendirenler olabilir. Bu yüzden uyarıda bulunuyorum. Barış Özcan ağabeyimizin tavsiye ettiği bu kitabı okumuş bulundum. İnsanın 'sadece makine' olduğunu savunan yaşlı amcamız ile genç arkadaşımızın diyalog savaşı ile karşılaştım kitapta. İlk sayfasını okurken nereye soktun beni Barış abi, desem de hemen sonrasında açtı kitap kendini bana. Ben ayfaları çevirdikçe sayfaların bana çevirdiği sorular aklıma tokat atmaya başladı. Yaşlı amcanın, "insanın kendi kendine fikir üretemeyeceği, bütün fikirleri dışarıdan sağladığı" gibi bir fikri vardı. Ben bunun doğruluğunu düşünürken, "İnsanların kendi üzerinde hak iddia edemeyeceğini" de söyledi. Oturup bunları not aldıktan sonra devam ettim. "İnsanın başarısı kendine ait değildir, sadece yapısına ve dışarıdan bunu şekillendiren etkilere aittir." İşte biraz kafam almaya başlamıştı, bunun ilk hipotezle bağlantısı vardı. Ben daha bunları sorgularken yeni bir tokat daha geldi amcadan. 'İnsanı bir şey yapmaya iten tek bir dürtünün olduğunu ve bunun da -ruhunu tatmin etme dürtüsü- olduğunu' söyledi. "Başkasına yardım ederken bile önce kendi ruhumuz için yaparız." Vay be! Biz nasıl insanmışız? Kitabın devamında amca yukarıda ki söylediklerini örneklerle açıkladı. O zaman daha da tatmin oldum. Sonra, insanın içindeki bu dürtünün eğitilmesinden bahsetti. Çokta güzel bir tembihi vardı.(syf69) Hayatımda aldığım en değişik tembih diyebilirim. Ben kendimi eğitmekle savaşırken bir de içimdeki dürtü çıktı başıma. Kitabın sonlarına yaklaşırken; 'aklın insandan bağımsız olduğunu ve insana itaat etmediğini' de öne süren amcanın, bunları bir de yemek tarifi verir gibi rahat anlatmasını da görmüş bulundum. Yok artık daha neler! Ne işe yarıyoruz o zaman biz? Akıldan da düşünmeye sektikten sonra, "hayvanlarında düşünebildiğini" söyledi amca. Bunu kanıtlaması da kolaydı ama insanı fareyle ve karıncayla aynı kefeye koyup değerlendirmesi bana inandırıcı gelmedi. Hatta onları insandan daha bile üstün tuttu. Şaşırdım ve ikna olmadım. Artık sona geldiğimde "Özgür irade diye bir şey yoktur ve aklın duyguları da yoktur." fikirleriyle karşılaştım. Bunların da örnekleri sunulduktan sonra beyin fırtınam başladı. Kafam karıştı. Kitabın finalinde; amca güzel bir sonuç bölümüyle toparlamasını yapıyor. Her şeyimizi Tanrı'nın yarattığını söylüyor. Doğru söze ne hacet... Vücudumuz, aklımız, vicdanımız çok farklı ve birbirinden bağımsız çalışıyor. Bu kadar karmaşık vücudu yaradana şükür etmek lazım. Son olarakta amca, kafanıza takmayın dedikten sonra kitabı bitiriyor. İnsanın gerçekten makine olduğuna ikna olmuş bulunmakla beraber, Serdar Ortaç ağabeyimizin "Kafamda deli sorular, kolayca atamıyorum." sözü kulaklarımda gezinmeye başladı... • • • • • • • • •Bu kitap benim için bir kapı oldu. Bitirdikten sonra, artık daha fazla felsefe kitaplarına yoğunlaşmaya karar verdim. •Kitap bana kendimi sorgulatmamı sağladı, derin düşündürdü. •130 sayfalık bir kitabı 2 saatte rahatlıkla bitirebilirken, kendisini 2 günde bitirdim. Üzerinde epey düşündüm. Asıl okumak ve öğrenmek böyle başlasa gerek. Darısı okuyanın başına... Kendinize, insanlığa çok farklı bir pencereden bakmanızı sağlayacak. Barış abi tavsiyesi, benden incelemesi, artık sizden de okuması... Saygılarımla.
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Dedalus Kitap · 201815,1bin okunma
··1 alıntı·
12,2bin görüntüleme
Ahmet okurunun profil resmi
Ağzına, yüreğine, bu yorumu yazan ellerine sağlık. Kitabı şimdi bitirdim. Kitabın çarpıcı olması dursun bir kenarda, senin bu yorumun da epey çarpıcı geldi. Çok güzel analiz edip, anlatmışsın. Seni takdir ediyorum. Çok etkilendim eserden, bu eseri okurken sonlara doğru, Tolstoy'un İtiraflarım kitabını çok önceden okumuştum ve içinde bir söz vardı. "Nasıl oluyor da hayatın gerçekliğinden şüphe etmeden yaşamaya devam ediyorlardı?" işte bu sözü de, Mark Twain'in emsalsiz kitabından sonra çok daha iyi anlıyorum. Kitap ile ilgili yorum yapmaya gerek duymuyorum. Çünkü sen döktürmüşsün zaten.. Sokrates'in dediği gibi," Sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez." bu yüzden felsefe önemli. İnsanın, kendi hayatını inceleme kabiliyeti, insanı insan yapan ve bir hiç olmaktan kurtaran araştırma, soruşturma ruhunun, anlamlandırma, yorumlama, kısacası bilgeliğe ulaşma özleminin en hakiki ve belki tek ifadesidir. Sana çok teşekkür ederim bu güzel, değerli yorumun için.
1000okur okurunun profil resmi
Bugünlerde aktif değilim yorumunu şimdi gördüm, kusura bakma. Öncelikle, incelemeyi zaman ayırıp okuduğun için ve yine zaman ayırıp yorum yaptığın için teşekkür ederim. Dediklerine aynen katılıyorum. Gerçekten çok çarpıcı bir kitap. Felsefe seven sevmeyen hatta kitap okuyan okumayan herkesin ilginç bulacağı bir kitap. İncelemede yazdığım gibi bende Barış Özcan sayesinde keşfettim. Kitapta kimi yerlere katılırlar kimisine katılmazlar ama elbet bir yerinde durup küçükte olsa bir hayat sorgulaması yaparlar. Şükür ki bizde nasibimizi almışız. Memnun oldum, keyifli okumalar dilerim. Tekrar teşekkürler.🌷
1 sonraki yanıtı göster
Mihriban okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş hocam ellerinize sağlık. Kitap gerçekten beklentimin üstünde yer edindi bende. Kitaba bayıldım. Barış abinin bir bildiği varmış demek ki.🍀
1000okur okurunun profil resmi
Uzun süredir girmiyordum yeni gördüm yorumununuzu. Beğendiyseniz sizde bizdensiniz👍🏻👍🏻👌🏻🌼
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Harikullah okurunun profil resmi
Elinize sağlık, önce #93034834 bu incelemeyi, sonra sizin incelemenizi okudum ve guzel bir karşılaştırma yapma imkanı buldum. Diğer okuyucuların da bu imkana erişip, sizinki gibi emek dolu bu incelemeye ulaşabilmesi adına buraya bırakıyorum. Kitapla kalınız🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.