Hayatımızın neredeyse her alanıyla ilgili bize yöneltilen sorular, PARDON batırılan İĞNELER vardır. O iğnelerle canımızı yakan YAKINLARIMIZA karşı çoğu zaman, o kadar iyi niyetli, saygılı ve minnoş cevaplar veririz ki; kalbimize göre KARŞI TARAF çok iyi niyetlidir çünkü. YERSEN! YEDİK! Akrabaların yanında ‘Karnede zayıf var mı?’ dediler; ‘Varsa noolacak!’ diyemedik! ‪Okulu bitirdin ya ne olacaksın sen şimdi? dediler; ‘Bilmiyorum!’ diyemedik. ‪’Nerelisin? Alevi misin?, Sünni misin?’ dediler; ‘Sen insan mısın acaba?’ diyemedik!‬ ‪’‬Daha evlenmeyi düşünmüyor musun? Bak yaşın geliyor, çocuk sıkıntı diyolar? vs...’ dediler; ‘Sen o kocayı düşünce gücüyle mi buldun? Keşke biraz daha düşünseymişsin!’ diyemedik. Eeee çocuk ne zaman? Düşünmüyor musunuz? İkinci ne zaman? diye diye işkence ettiler ama biz bir ‘Elinin körü!’ bile diyemedik. Peki yazarımız ne dedi? Tam da naif bir hanımefendiye yakışır bir üslupla ‘Gülümse Kaderine’ dedi. Düşünmeden konuşanlara, yarasını kaşıyanlara, sorumsuzca canını yakanlara ‘Elinizin körü!’ demeye tenezzül etmeyip, benzer durumları yaşayan ya da yaşaması muhtemel olan insanlara yöneldi. Samimiyetle ailesini, dertlerini ve biraz da şaşırtıcı deneyimlerini cesurca paylaşıp adeta; ‘Ben önden gidiyorum, siz de arkamdan gelin’ dedi. İlk kitap acemiliğini hissetmeyeceğiniz bu eseri her yaştan kadın-erkek MUTLAKA okumalı! derim. Çünkü; evlat sahibi olma-olamama meselesi çok hassas ve empatiye fazlasıyla ihtiyaç duyulan bir konu. Neyse... Son olarak; 1. ‘Sen üzülme bak bekarlar var Allaha şükür senin eşin var’ diyen Ayşe ablaya selamlar! 2. Bekarlar evlileri 1-0 önde görmüyor. Öyle bir dünya yok! :)

Gülümse KaderineAksel Tanrıverdi · Miras Yayınları · 20189 okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.