Eski Yunanlı filozofun ateşe, suya, toprağa, güneşe çıplak akılla bakarak evrensel yasaları çözmeye çalışması, diyalektik düşünceyi gözlem yoluyla keşfetmesi, her şeyin sürekli bir akış halinde olduğunu sistemli bir biçimde açıklaması ve tüm bunları açıklarken birkaç sözcükte indiği o büyük derinlik kitabı tanımlamaktadır. Her satırı alıntı olabilecek, kısa gibi görünen şiir tarzında çevirilerin her biri üzerine oturup sabaha kadar kafa yorsan yeridir. M.Ö. 500’lü yıllarda yazıldığı düşünüldüğünde, o zamanın şartlarında akıl yoluyla yapılan çıkarımların oldukça etkileyici olduğunu düşünüyorum. Kendisine “karanlık” denilen bu adamdan, değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu öğreniyoruz.