Gönderi

191 syf.
2/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Posta Kutusundaki Cringe
YouTube kitap kanalımda Posta Kutusundaki Mızıka kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/cZco9tl4rBs Sevgili Dost, BİM'deki reyonlarda nasıl da cesur duruyorsun öyle. Maske takan insanların alışveriş telaşı arasında insana nasıl bir kalsiyum güveni veriyorsun öyle. Bize diğer pastörize sütlerle arandaki terörize duygularını söyle... Binlerce kişi tarafından okunmuş ve yüzlerce kişi tarafından 10 puan verilmiş bu kitabın içinde neler yazıyor ve Ali Ural nasıl bir yazar kimliğine sahipmiş hadi hep beraber bakalım... İncelemeyi okurken yanınızda kastığınız duyarları, Mevlana alıntılarını ve dostlarınızı bulundurmayı unutmayın lütfen. Bence ölmeden önce okumanız gereken değil okumadan önce ölmeniz gereken bu kitapta, öncelikle bir bilgisayarın yoğun bir DDoS siber saldırısı yemesi gibi ben de DDoSt bir saldırı yedim. Her sayfada nükseden "Sevgili Dost" kısımlarından bir bölümün nasıl olduğuna hep beraber bakalım... eksiup.com/p/xo369321oqzx Diğer kısımların da edebi içeriğinin farklı olduğunu söyleyemem ama en bombastik olanlardan iki tanesini şöyle sizin için ayırdım: "Sevgili Dost, Tabii olan her şey etkili ve kalıcıdır. Suni heyecanlar, pastanın üzerine dökülen krema, makarnanın üzerine dökülen sos gibi geçici lezzetler tattırır bize. Aslolan bu sosun altında neyi yediğimizdir." (s. 60) Anlatılmaya çalışılan şey ne kadar güzel olsa da yapılan benzetme ve kullanılan kelimeler bence o kadar gereksiz ve anlamsız ki, bu alıntıyı Vedat Milor'e atıp onun ne düşündüğünü de bir sormak isterdim açıkçası. Zira Ali Ural'ın gastronomi hakkında bir uzmanlığı olmadığı için kalıcı lezzet bırakıp o suni heyecanların doğal olabilmesini sağlayan soslardan da haberi yok bence. "Sevgili Dost, Bugün yeni bir şey yap; bir iyilik kendine. Gazete bayisine uğrama, işe gitme, okula da. Bugün evin elektriklerini kes, ekrana düşmemek için." (s. 131) Değil mi abi ya? Niye işe gidiyorsun ki boşuna? Sen de otur evde dostuna bir mektup yaz, aç kalsan da çok önemli değil zaten. Ne bileyim mektup haşlama, mektup kızartma falan yaparsın. Okulun varsa okula da gitme, yazacak o kadar "Sevgili Dost" başlıklı mektubun var nasılsa. Neden işe gidiyorsun yazılacak mektuplar varken manyak mısın? diye sorarlar sana sonra. Ayrıca bu kısmın da Hikmet Anıl Öztekin'in özlü sözü olan "Dünyada sevgimi anlatacak kadar çay yoktu" minvalinde bir "Dünyada sevgimi anlatacak kadar mektup yoktu" yoluna çıktığını söylemem gerek. Kitabın içerisinde her 3-4 satırda bir bu tür bölümlerin yapaylığını görmekten, bu dönemde en çok kazandıran şey olan Mevlana, Yunus Emre ve tasavvuf alıntılarının üstüme bir bir atılıp muhafazakar edebiyatı icra edilmesinden, gerekli gereksiz her konuda duyar kasılıp Pollyannacılık yapılmasından, yoksulluğun ve fakirliğin iyi bir şeymiş gibi gösterilmesinden sonra kocaman bir "BRUHH" dedim. Yani tam olarak şöyle: youtube.com/watch?v=2ZIpFyt... Bir kitap düşünün, kitabın "Sevgili Dost" bölümlerini ve her sayfasında başka yazarlara ait olan alıntıları attığımızda geriye elimizde 5-10 sayfalık bir kısım kalıyor. Açıkçası böyle bir mektup bana yazılmış olsaydı benim içim şişerdi, karşımdakine "Yahu sen kendi düşüncelerinden çok başkalarının düşüncelerine yer vermişsin, hani senin düşüncelerin nerede?" gibisinden bir sitem edip o mektuptan uçak yapardım. Bak şimdi Ali Ural, ben de Müslümanım. Fakat kitabında manevi ya da maddi yoksulluğu yüceltmeyi, bir lokma bir hırka olup tamamen maneviyata yönelmeyi, dostluk, arkadaşlık minvalinde kelimelerle bize nasıl davranmamız gerektiğini öğütlüyorsun. Yoksulluk ya da bir lokma bir hırka gezip maddi, manevi aç kalmak hiçbir zaman için özenilecek bir durum değildir. Böyle edebi değeri yerlerde bir kitap yazmış adamın bir de yaratıcı yazarlık atölyesi var, kafayı yemek üzereyim abi. E o zaman öğütlediğin gibi sen de maddi ve manevi yokluğu önermişken insanlara da bedava yazarlık eğitimi vereydin ya? Güray Süngü'nün çok sevdiğim bir sözü vardır, onu da buraya bırakıp ana sayfanızdaki büyük resmi görme kursunuzdan çıkayım: “Yazarlık atölyesine gidilerek yazar olunmaz!” -Elf gözlerin neler görüyor Legolas? +Kendi sevdiği kitabın ve yazarın eleştirilmesine katlanamayan duygusal okurlar geliyor ustam.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020,1bin okunma
··2 alıntı·
11,3bin görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Alta gelen yorumlardan sonra ben: giphy.com/gifs/reactiongi...
Kamil Ahmet okurunun profil resmi
Bende bu kitabı okudum. Bende çok fazla birşey anlamadım. Ama bazı kitapların tarzı budur. Biraz daha hissederek okursun. Bilemiyorum. O kadar kötü bir kitap değildi bence.
Furkan okurunun profil resmi
Aynen izlenme kaygısı yoktur kendisinin (!) çok iyi bilirim :) Deneme türünün anlamını bilmeyen birine deneme türünü mü anlatayım şimdi? Yazarın kalemine aşina olmayabilirsiniz, hoşunuza da gitmeyebilir ama kendi ideolojik kaygılarınız yüzünden "kusamazsınız" içinizde olan dışınıza yansıyor her zamanki gibi.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
yorum yazıp incelemenin daha çok görülmesini sağladığınız için teşekkür ederim sizin sayenizde daha çok kişi okuyacak ♥️
Halime Anadolulu okurunun profil resmi
Güray Süngü bir kültür merkezinde yazarlık kursu veriyordu. Birkaç hafta gitmiştim, sözünü okuyunca garip oldum 😅
Sibel okurunun profil resmi
Kitabı sevenlere saygım var, ben de bu kitabı 18'imde okumuş olsaydım kesin severdim. Aynen bir zamanlar Kahraman Tazeoğlu şiirlerini sevme gafletine düşmem gibi. :) (büyük itirafım) Geçen yıl bir arkadaşımın başucu kitabım demesi ve ballandırarak anlatması üzerine alıp okudum. Her sayfada sevgili dost ve başka alıntılar görmekten kitabı zor bitirdim. Acaba ben mi anlamadım, ya da yanlış zamanda mı okudum, diye diye okudum üstelik ama yok zerre sevemedim. Bu yorumlarımı seven arkadaşlarımla paylaşınca beni linç etmek istediler tabi. :) Aynı fikre sahip tek kişi olmamama sevindim. Incelemenizi o arkadaşlara da göndereceğim şimdi. Emeğinize sağlık.🙋
Ayşe Eke okurunun profil resmi
Bu kitabi umarsizca eleştirdiğim için yemedigim linc kalmamıştı. Şükürler olsun insanlik uyaniyor 😂
Okuma Güncesi okurunun profil resmi
Oh şükür. Bir ben değilmişim 8.5/10 puan alan bir kitabın kofluğunu fark eden 😂
Özgü okurunun profil resmi
Dünyada kitaplarımı bastırabilecek kadar param yoktu........................ (sondaki üç noktaların bolluğunun anlamını yalnızca tılsımlılar ve hikmet anılcılar anlar)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ezhel Videosundaki Mınçıka... bak size de bir kitap adı buldum kesin tutar
Beyza Nur Demirçekiç okurunun profil resmi
Ben bu kitabı böyle insanların ayılıp bayılması sonucu aldım.Ve böyle bir "vaov!"demedim. Hatta bana birkaç mektup dışında böyle çok arkası boş betimleriyle bayan amaçsız yazılar gibi gelmişti. Ama ben düşündüm ki sorun bende. Şimdi bakıyorum da hiç öyle değil. Ki bu düşüncem sizin Simyacı videonuzu birkaç hafta önce izlememle başladı.Simyacıya bayılan kuzenime ben o kadar beğenmemiştim,dediğimde bunu ortaokulda okumama bağladım. Lisede yeniden okudum onunla konuşmamızdan sonra yeniden okudum.Hiçbir şey değişmedi.Ve sizin videonuz sayesinde yalnız olmadığımı anladım.Ve bende bir sorun var herhalde diye düşükten kurtuldum.Bu alaycı üslubunuzu da seviyorum.Hatta bazı şeyler alaya alınmayı hakediyor bence.Hem de hayattan bunalmış insanlara ve şahsım gibi sınava hazırlanan gençlere moral oluyorsunuz. Sizin sayenizde biraz daha derslerden sıyrılıp yeniden kendimi kitap okumaya da verdim. Çok teşekkür ederim. Biraz uzun oldu. Kusura bakmayın.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Yorumunuza yukarıda cevap verdim ama ekstra cevap olarak söylemek istediğim, bence de alaya alınmayı hak ediyorlar. Zaten saygı duymadığım bir kitaba neden normal bir şey yazayım dimi? Okurla dalga geçen, dalga geçilmeyi de hak eder. :)
73 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.