Gönderi

Şöyle der Nietzsche: "Akşam olmuştu, çam kokusu sarmıştı ortalığı, aralardan gri dağlar görünüyordu, tepelerine kar üşüşmüş, üstlerine de mavi, dingin bir gökkubbe gerilmişti. Böylesi bir şeyi bizler asla olduğu gibi göremeyiz; bizler daima ince bir ruh-zarı çekeriz üzerine - gördüğümüz de budur işte." Ve işte tam da bu ruh-zarını Yunanlılar hiçbir zaman görmemiştir. Çünkü onlar, ne zarı ne de ruhu bilirdi. Eserlerinin hiçbirinin üzerinde bir tül örtü yoktur. En soylusu ve en kişiliklisi bile olsa, herhangi bir Hellenin "duygulu" olduğunu söylemek hani neredeyse gülünç olmaz mıydı?
Sayfa 48 - DostKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Rümeysa