□ Hayat bir kumar masasıdır. Tıpkı şu anki dünya devletlerinin oturduğu masa gibi. Kaybetmeyi göze almayan kazanmak için masaya oturmaz. □ Romandaki kumar masasında ise sanırım o zamanlardaki siyasi meselelerden ötürü bulunan milletler Polonya,Rusya, Fransa , Almanya, Ingiltere'ydi. Karakterlerin bağlı olduğu milletler ve o milletlerin karakteristik özelliklerini çok iyi yansıtmış yazarımız yine her zamanki gibi. □ Hiç kumar falan bilmem ama rulet nasıl oynanır artık harfi harfine biliyorum. :)) Romanı okuyunca siz de bir kumarbazdan farksız olarak her kuralını ezbere biliyor olacaksınız. □ Kumar öyle bir merettir gibi elini kaptıran götündeki dona kadar kaybetmeyi göze alır. Bu kayıplardan bile öyle haz duymaya başlar ki artık kumardan başka hiçbir şey düşünemez olur. Tüm dostları terk eder. Artık sahte dostlar olmaya başlar çevresinde; o da ta ki parasını kumarba kaybetmezse. İnsandan sayılmak için öncelikli gerekçe paradır. Öyle ya bu durumu alıntılarla destekleyecek olursak: #68683684 #68684392 □ Para tüm dostlukların önüne geçmiştir farkında olmadan. Hatta aşkın bile. Nitekim başkarakterimizin Polina Hanıma duyduğu aşkın bile önüne geçecek kadar : #68679663 Başkarakterimizin bir kumar sevdasından ne hallere düştüğünü eski bir dostuyla yıllar sonra karşılaştığında ettiği şu acıklı sohbetten anlıyoruz : Sahi söylesenize bana, kumarı bırakmaya niyetiniz yok mu sizin? – Ah, kumarı batsın! Bırakmasına bırakacağım ama eğer… – Eğer kaybettiklerinizi geri alabilirseniz… Öyle değil mi? Sözünüzü bitirmenize gerek yok, böyle söyleyeceğinizi biliyorum. Gerçeği ağzınızdan kaçırdınız, böyle olacağını biliyordum zaten. Söylesenize peki, kumarın dışında nelerle uğraşıyorsunuz, ne yapıyorsunuz? – Hiç, hiçbir şey… Beni sınıyor, köşeye sıkıştırıyordu. Olup biten hiçbir şeyden haberim yoktu. Gazete yüzü görmediğim gibi, uzun süredir elime tek bir kitap dahi almamıştım. – İnzivaya çekilmiş ve uyuşmuşsunuz siz, dedi. Yalnızca yaşamdan, kişisel ve toplumsal haklardan vazgeçmekle kalmamış, insanlık ve yurttaşlık görevlerinize, dostlarınıza da… Öyle ya, ne de olsa sizin de dostlarınız vardı, onlara da yüz çevirmişsiniz; rulette kazanmak dışında yaşamın tüm amaçlarını yadsımakla kalmayıp kendi anılarınızdan bile vazgeçmişsiniz. Yaşamınızın o coşkun ve tutkulu dönemini anımsıyorum ama siz o zamanki en iyi duygularınızı bile çoktan unutup gitmişsiniz; düşleriniz, arzularınız çift ve tek, kırmızı, siyah, ortadaki on iki rakamından öteye gitmiyor artık! İşte ben bu kanıdayım! Şimdilik hoşçakalın. Bir sonraki incelemede görüşmek dileğiyle..

KumarbazFyodor Dostoyevski · Sonsuz Kitabevi · 201068,5bin okunma

··

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Radikalizmin Mistik Önderi